İİK.'nun para cezasına ilişkin bu hükmünün emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re’sen uygulanması gerekeceği- İşin esasına girilmeden 'davanın reddine' karar verildiğinden, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olduğu- Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, satış bedelinin muhammen bedelin %50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tespiti; toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle ayrıca müstakil harcamalar var ise bu miktara eklenerek İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerekeceği- İİK'nun 129/1. maddesi gereğince bu hususun tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu gibi, mahkemece de re’sen gözetilmesi gerekeceği-
Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, bu hususun ayrıca re'sen gözetilmesi gerektiğinden, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olmasının re'sen gözetilen iki yıllık sürenin dikkate alınması gerekliliğini ortadan kaldırmayacağından, ihalenin bu nedenle feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi borçlu tarafından talep edilmişse fesih gerekçeleri de dikkate alınarak ihale sürecini uzatma amacı yoksa ihale bedelinin %10'u yerine %5'i oranında para cezasına hükmedilmesinin hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine daha uygun olacağı-
İİK’nun 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesinin taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettireceği, kıymet takdirine ilişkin raporun, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edileceği- İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililerin, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebileceği- Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olduğu-
Her yöreden alıcısı çıkabilecek nitelikteki taşınmazın satış ilanın mahalli gazetede yapılmasının talep ve talibi azaltıcı nitelikte olacağı-Satışa alacaklıdan başka katılan olmadığı gibi taşınmazın muhammen bedelinin çok altında satıldığı da dikkate alındığında ilan ve duyuruların yeterli olmadığı-
Görevsizlik kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre geçtikten sonra görevli mahkemeye gönderilmesi isteminde bulunulduğu görüldüğünden, re'sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin kendi maliki olduğu taşınmaz yönünden ihalenin feshi şikayetinde aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, geri kalan taşınmazların malikinin ise dava dışı asıl borçlu olduğundan diğer taşınmazlar yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Cumhuriyet Savcılığında soruşturma aşamasında tanığın beyanının alındığından bahisle ihzara gerek görülmeyerek sonuca gidilmesinin hatalı olduğu- Tanık anlatımlarının doğru olduğunun tespiti halinde bahsi geçen eylemlerin alacaklı ya da başka şahıslar tarafından işlenmesinin sonucu değiştirmeyeceği, asıl olanın herhangi bir kişinin eyleminin fesat niteliğinde olup ihalenin usulüne uygun yapılmasını, şahısların ihaleye katılımının engellenmesini ve ihaleye talebin azaltılmasını sağlayıcı nitelikte olup olmadığının tespiti olduğu ve mahkemece adı geçen tanığın ihzaren celbi ile ifadesi alındıktan sonra dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği-
30.11.2021 tarihinden sonra, ihalenin feshi talebinin, satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı, bu kişilerin ihale bedelinin % 5' i oranında teminat yatırmasının da şart olduğu- Dava harcı diğer dava şartlarından önce geldiğinden, dava harcının yatırılması sağlanmadan teminatın yatırılıp yatırılmamasının hukuki sonucunun da olmadığı- İhalenin feshi davalarında, mahkemece öncelikle davacıya nispi harca yönelik olarak Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine uygun şekilde süre verilip, harç yatırılırsa, teminat şartına ilişkin işlemler yeniden yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Şikayetçi "tebligatın kendisine ulaşmadığını" bildirdiğinden ve duruşmada aynı konutta oturmadığına yönelik beyanı karşısında yapılan kolluk araştırması neticesinde de tebligat yapılan kişinin "onun ile aynı konutta birlikte ikamet etmediği'' şeklindeki tespitten sonra, satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle yapılan ihalenin feshine karar verilmesi yerinde olacağı-