1. arttırmanın tarihinin 06.05.2013 tarihi; satışın gerçekleştiği ikinci artırma tarihi olarak ise 16.05.2013 tarihi, elektronik ortamda teklif verme için 11.05.2013 ile 15.05.2013 tarihleri arasının belirlenmesi halinde, taşınır satışlarında elektronik ortamda teklif verme için en az on günlük süre verilmesi hükmüne (İİK. mad. 114/4) aykırı hareket edilmiş olacağı ve bu durumda ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen bir yıllık sürenin satış ilanı tebliğ edilmemiş olması veya satılan malın esaslı vasıflarında hataya düşme veya ihaleye fesat karıştırmaya ilişkin olarak öngörüldüğü, süresiz şikayete ilişkin Kanunda bir hüküm bulunmamasına rağmen Kanun’un süresiz şikayetinin de İİK'nun 134/7. maddesi gereğince 1 yıllık süreye bağladığını kabul etmenin gerekli olduğu-
Artırma bedelinin, borçlunun hissesine ilişkin tahmini değerin %40'ı ile rüçhanlı alacağı yani ipotek borcunu karşıladığı ve ayrıca artırma bedelinin; tahmini değerin %40'ı ile toplam satış masrafının eklenmesiyle bulunan meblağın üzerinde olduğu anlaşıldığından, ihalenin feshi isteminin reddi gerektiği- Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği-
Alacaklı banka tarafından ipotek borçlusu şirket hakkında yapılan takipte borçlu sıfatı bulunmayan kredi sözleşmesindeki müşterek ve müteselsil kefillere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte icra emri gönderilemeyeceği, Ayrıca İİK. 134/2 gereğince ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayıldığından Şikayetçinin takibe konu kredi sözleşmesinde kefaletinin olması kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği, ancak yine İİK. 134/2 son cümlesine göre şikayetçinin ihalenin feshi istemi aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilemeyeceği-
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığı veya bu adrese tebligat yapılamadığı hususu tespit edilmeden doğrudan mernis adresine TK.'nun 21/2. maddesine göre çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu- Beyanı alınan komşunun isminin tespit edilmediği veya o komşunun tesbitine elverişli hangi dairede oturduğu, bayan mı erkek mi olduğu gibi hususların tespit edilmediği yani komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından, TK.'nun 21/1. maddesine göre de tebligatın usulsüz olduğu- Tebliğ tarihi itibariyle borçlunun tebligat yapılan adresinde oturmadığı kolluk memurlarınca tutulan tutanakla tespit edilmiş olduğundan ve Nüfus Müdürlüğünün yazısından borçlunun adresinin başka bir yer olduğu anlaşıldığından, borçluya gönderilen satış ilanı tebligatının birlikte sakin kaydıyla yengesine tebliğ edilmesinin TK' nun 16 . maddesine aykırı olduğu- Borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği- Şikayetçinin İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine başvurarak ihalenin feshini istediği, istemin süre aşımı yönünden esasa girilmeden reddi gerekeceği-
İhalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine ihale tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK'nun 134/2. maddesine göre bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Satış ilanının ihalenin feshini isteyen borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, kıymet takdirine yönelik itirazın ve kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin süre aşımından reddi kararlarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, borçlunun kıymet takdirine yönelik itirazı yerinde bir gerekçe ile süre aşımından reddedildiğine göre, kıymet takdiri, yapıldığı tarih itibariyle kesinleşmiş olup, bu hususun ihalenin feshi sebebi olamayacağı-
Aile konutu şerhi konulmasıyla ilgili istek maktu harca, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istekler ise ayni hakla ilgili olduğundan ipotek akit tablosunda gösterilen bedel üzerinden hesaplanacak nispi harca tabi olduğu-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmayacağı, İİK. 134/2 gereğince şikayetçilerin ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhlerine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilemeyeceği-