Konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan yüzde yirmi para cezasının uygulanacağı-
Gemi Siciline kayıtlı gemiler için gemi sicilindeki kayıt tapu sicilindeki kayıt gibi işleme tabi olduğu, gemi sicilinde malik olarak kayıtlı bulunan kişilerin İİK.nun 134. maddesinde belirlenen tapudaki ilgili sıfatına haiz olup ihalenin feshi isteminde ilgili sayılacağı-
İhalenin icra müdürünce, İİK. mad. 133’e göre bozulmuş olmasının, icra mahkemesinde İİK. mad. 134’e göre görülmekte olan "ihalenin bozulması" davasına etkili olmayacağı ve bu durumda icra mahkemesince "konusu kalmadığı"ndan bahisle, "ihalenin feshi isteminin reddine" karar verilemeyeceği-
İhalenin kesinleşmesinden (ihale usulsüz kesinleştirilmiş olsa bile) sonra, icra müdürünün tapuya yazdığı tescil yazısının iptalinin mümkün bulunmadığı, tescil işleminin, ancak ilgilisi tarafından genel mahkemede açılacak tapu iptali ve tescil davası sonucunda alınacak bir ilam ile ortadan kaldırılabileceği-
Somut olayda şikayetçi ihaleye konu yapılan menkullerin kendisine ait olduğunu iddia eden üçüncü kişi olup, İİK. mad. 134 gereğince ihalenin feshi davası açma hakkının bulunmadığı, şikayetçinin dava dilekçesinde belirttiği hususların 'istihkak' iddiasına konu edilebileceği-
İhalenin feshi istemine konu taşınmazın satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yarar bulunmadığı-
Açık artırma sırasında çıkan münakaşa ve olayların başlı başına ihalenin normal koşullar altında yapılmasını engelleyen, ihaleye katılımı engelleyen nitelikte olduğunu ve bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığı anlaşıldığından ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Taşınmazın tapu kaydına birinci haciz konulduktan sonra, bu tarihten itibaren, İİK'nun 106/1. maddesinin haciz tarihi itibariyle yürürlükte bulunan hükmü gereğince 2 yıllık satış isteme süresi dolmadan önce  aynı takip dosyasından aynı taşınmazın tapu kaydına yeniden haciz konulduğu, şerh edilen birinci haciz varlığını sürdürürken aynı takip dosyasından aynı taşınmaz üzerine ikinci kez haciz konulmasını engelleyen yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, ikinci konulan hacze ilişkin olarak  satış isteme süresi dolmadan önce satış talebinde bulunulduğu ve dolayısıyla satış isteminin süresinde olduğu anlaşıldığından ihalenin feshi isteminin reddi gerekeceği-