İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının ilgililere tebliği zorunlu değil ise de, ilgililere tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesinin Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebi olduğu-
Türk Medeni Kanunun 1009.maddesinde tapu siciline şerh verilecek haklar tek tek sayılmış olup devre tatil hakkı yer almadığından tapu siciline şerh edilemeyeceği- Şikayete konu ihalede ödenecek katma değer vergisi oranının değişiklik öncesi hükümlere göre belirleneceğinden ve taşınmazların kıymet takdir raporunda balkon dahil 50 m2 oldukları tespit edildiği görüldüğünden, KDV oranının %1 oranı üzerinden uygulanması gerektiği-
Meskeniyet şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği gibi bu hususun İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında da yer almadığı-
İİK. mad. 146 ve 147 gereğince, borca ve takibe itirazın icra dairesine yapılması gerektiği- İcra mahkemesine yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde ipotek akit tablosunda yazılı adresine daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılabileceği- İhalenin feshi isteminin 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekeceği- İhalenin feshi isteminin 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazların tapu kaydında hatalı intikal işlemi bulunmasının ve bu nedenle tescilin yapılmamasının, ihale alıcılarının taşınmazın esaslı vasıflarında hataya düşürülmesi niteliğinde olduğu-
Dava konusu taşınmazın 2003 yılındaki arz ve üzerindeki ağaçlar ve binalara yönelik kıymet takdir raporları sonucunda tespit edilen değerlerin daha yüksek olduğu, 2009 yılında yapılan ihalede 2005 yılındaki piyasa rayiç değerleri esas alınarak düzenlenen rapor esas alınarak ihalenin sonuçlandırılmasının borçlunun menfaatini haleldar ettiği, bu durumda ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda; aynı taşınmazın aynı tarihli ihalesinin feshi için aynı davacı tarafından iki ayrı dava açılmış olup, HMK'nun 166/4. maddesi uyarınca söz konusu davalar arasında bağlantı olduğu- Bu durumda temyiz incelemesi yapılan dava sonradan açıldığı için HMK'nun 166/1. maddesi gözetilerek mahkemece birleştirme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu, ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanların, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemeyecekleri-
Mahkemece resen incelenmesi gereken fesih sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-