İhale konusu taşınmazın muhammen bedelinin 199.195,00 TL olmasına rağmen birinci artırmada muhammen bedelin üzerinde bir rakam olan 210.000,00 TL'ye ihale edildiği, bu nedenle, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin takip tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği-
İhalenin feshi davasında kabul mümkün olup, HMK.nun 311. maddesi uyarınca kabul beyanının yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı, bu durumda kabul beyanının yapıldığı tarihte geçerli bir temyiz olması nedeniyle mahkeme kararının öncelikle kabul beyanı hakkında karar verilmesi için bozulmasının gerekeceği-
Edirne 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/9987 esas sayılı icra dosyasından borçluya gönderilen ihale bilgilerini de içeren tahliye emrine ve ihale bedelinden artan paranın alınmasına ilişkin yazıları içeren iki adet tebligatın 05.12.2013 günü usulüne uygun şekilde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ihalenin feshi şikayetinde bu tebliğ ile ihaleyi öğrendiğini bildirdiğine göre İİK.nun 134/7.maddesi uyarınca ihale ıttıla tarihi olan 5.12.2013 tarihinde 7 günlük şikayet süresinden sonra 16.12.2013 tarihli istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, borçlunun satış ilan tebligatındaki imzanın sahteliğini öğrendiğini beyan ettiği tarih esas alınarak işin esasının incelenmesi ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun, vekili aracılığıyla kıymet takdiri raporuna itiraz ettiği ve anılan kararının takip dosyası arasında bulunduğu, bu durumda, Tebligat Kanunu hükümleri gereğince, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliğinin gerekeceği, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
Alacağın devri ile alacak hakkının bunu devralan üççünncü kişiye borçlunun rızası olmaksızın geçeceği- Satış ilanı tebliğ edilecek ilgililer satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceğinden ve bu tarihte şikayetçi haciz alacaklısı olduğundan tapu sicilindeki ilgili sıfatı bulunmakta olup, satış ilanının şikayetçiye tebliğ edilmemiş olmasının ihalenin feshi nedeni olduğu-
İhale konusu taşınmazın muhammen bedelinin 212.162,00 TL olmasına rağmen birinci artırmada muhammen bedelin üzerinde bir rakam olan 230.000,00 TL'ye ihale edildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İhaleye ilişkin satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, Bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Takip dosyasında borçlunun bilinen adresine çıkarılıp, bila tebliğ edilen bir tebligat olmaksızın TK'nun 10. maddesindeki hüküm yerine getirilmeden mernis adresine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçluya "satış ilanı" ve "kıymet takdiri raporu"nun usulsüz olarak tebliğ edilmesi ve bu durumda borçlunun kıymet takdirine itirazda bulunması üzerine mahkemece uzman bilirkişi marifetiyle yerinde keşif yapılarak taşınmazın ihale tarihindeki değerinin araştırılması ve taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, buna karşın muhammen bedelin altında olması halinde ise - "zarar unsuru" oluşmayacağından- ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
498.783.-TL muhammen bedelli taşınmazın 1.350.000.- TL'ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda borçlu tarafından kıymet takdirine usulünce itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-