İhale konusu hastane ruhsatının 210.000 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 300.000 TL üzerinden ihale edildiği, dolayısıyla zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğu, şikayetçi, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulünün gerekeceği-
İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddianın bulunmadığı gibi, fesat olgusuna ya da satılan taşınmazın esaslı niteliklerindeki hata nedenine de dayanılmadığı görülmekte olup; bu haliyle İİK.'nun 134/7. maddesinde öngörülen sürenin burada uygulanmasının da mümkün olmadığı-
Satılan malın, ihale kesinleşmeden alıcıya teslim olunmayacağı, yani, ihale hakkındaki şikayet süresinin geçmesine veya şikayet edilmiş (ihalenin feshi istenmiş m.134) ise şikayetin (ihalenin feshi talebinin) kesin olarak reddedilmesine kadar, taşınır malın alıcıya teslim olunmayacağı-
İhale 6183 Sayılı Yasa hükümleri kapsamında yapılmış olup, anılan yasada ihalenin feshi halinde para cezasına ilişkin bir düzenleme olmadığı gibi, İİK'nun 134/2. maddesine yapılmış bir atfın da olmadığı, bu durumda, şikayetçi borçlunun ihale bedelinin %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasının isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa’nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmasının gerekeceği-
İhale konusu taşınmazlardan 3.010,41 TL muhammen bedel ile satışa çıkarılan taşınmazın 6.050,00 TL üzerinden ihale edildiği, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğu, şikayetçi, İİK.nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından bu taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, bu durumda, mahkemece ihalenin feshi isteminin, İİK.nun 134/8.maddesi gereğince zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle bu taşınmaz yönünden esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tüm taşınmazlar yönünden esas yönünden reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu, ancak İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca işin esasına bu nedenle girilmemiş olacağından şikayetçi aleyhine 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden para cezasına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun 134. maddesine dayalı ihalenin feshi şikayeti olup Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmadığından HMK'nun davaya ilişkin kurallarının mutlak olarak uygulanmayıp ancak özel yasa olan İİK. hükümleri ile çelişmeyecek ölçüde uygulanacağı ve bu nedenle şikayet dilekçesinde ihale alıcısının ad,soyad ve adresinin gösterilmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesinin aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olacağı-
İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinin öngörüldüğü, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi belirtilen taşınmazlar yönüyle zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece borçluya yapılan satış ilanının usulüne uygun olduğu kabul edildiğine göre, 01.04.2014 tarihli ihaleye yönelik 04.06.2014 tarihinde yapılan ihalenin feshi isteminin, yasal yedi günlük süreden sonra yapılmış olması nedeni ile süre aşımından reddine karar verilmesi ve bu durumda işin esasına girilmeyeceğinden borçlunun para cezasına mahkûm edilmemesi gerekirken, borçlu aleyhine ihale bedelinin % 10'u oranında para cezasına hükmolunmasının isabetsiz olduğu-