Para cezasının feshi istenilen ihale bedeli üzerinden hükmedilmesi yerine, hataya düşülerek, taşınmazın muhammen bedeli üzerinden belirlenmesinin isabetsiz olduğu-
Aynı zamanda ihale alıcısı olan, alacaklı vekilinin 16.01.2014 tarihli dilekçe ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiğinin görüldüğü, alacaklı vekilinin bu beyanı, davayı kabul anlamında olup, vekaletnamesinde kabul yetkisi bulunduğuna ve dava da HMK.nun 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, mahkemece, alacaklı vekilinin kabul beyanı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için şikayetçinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulmasının gerektiği-
"Taşınmazın kapısı üzerindeki numarasnın, tapu sicil müdürlüğünde mevcut mimari projede farklı olduğu, meskenin bulunduğu ana yapı yönetim planı ile mimari projede uyumsuzluk mevcut olduğu, satış kararına esas alınan bilirkişi raporunda bu hususa değinilmediği, satış ilanında bu şekilde yer aldığı" şeklindeki iddiaların, satışa hazırlık işlemi olan kıymet takdir raporunun ve satış ilanının yanlışlığı nedeniyle ihalenin feshi istemi niteliğinde olduğu- Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi içini usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise, yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerektiği- Öğrenme açısından aslolan şikayetçiye bir tebligat yapılması olup, tebligat bulunmaması halinde öğrenme tarihinin ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği- Şikayetçilerin, ileri sürdükleri hususu ihaleden önce öğrendikleri halde bu tarihten itibaren yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadıklarından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyecekleri- Satış ilanında satışa konu taşınmaz için "yıpranmış" ibaresinin yazılması hususu, borçlular tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde, mahkemece bu hususun fesih nedeni olarak kabul edilmesinin de hatalı olduğu-
1.003.500 TL muhammen bedelli taşınmazın 1.050.000 TL'ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu nedenle, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Davayı kabulün geniş kapsamlı bir beyan olup, 6100 Sayılı HMK'nun 311. maddesi gereğince kat'i bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı, kabulün geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı olmayıp, hüküm kesinleşinceye kadar beyan edilebileceği, kabul beyanının etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile göstereceği, bu durumda mahkeme kararının, alacaklı vekilinin kabul beyanı hakkında bir karar verilmek üzere bozulmasının gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak yapılan satışlara ilişkin ihalenin feshi davalarında alıcı ile birlikte hissedarların tamamının hasım olarak gösterilmeleri gerekir.
Ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak yapılan ihalede, şikayetçinin ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatının bulunmadığı gibi, tapu sicilindeki ilgili veya ihaleye pey süren kişi de olmadığının anlaşıldığı, bu durumda mahkemece istemin aktif husumetten dolayı reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Yurtiçinde adres gösterme koşulunun ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler için olduğu-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın muhammen bedellerinin 2 numaralı bağımsız bölümün 35.000 TL ve 9 numaralı bağımsız bölümün ise 110.000 TL olduğu, bu taşınmazların ihale bedellerinin ise 2 numaralı bağımsız bölüm için 40.000 TL ve 9 numaralı bağımsız bölüm için ise 141.000 TL olduğu , bu durumda borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İhale konusu hastane ruhsatının 210.000 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 300.000 TL üzerinden ihale edildiği, dolayısıyla zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğu, şikayetçi, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-