Taşınmazın alacaklıya satıldığı anda alacaklı ve borçlu sıfatı birleşeceğinden, 25.01.2012 satış tarihi itibariyle her iki dosyada da taşınmaz üzerindeki hacizlerin kendiliğinden kalkacağı, dolayısıyla şikayetçiye alacağın temlik edildiği 10.07.2012 tarihi itibariyle her iki takip dosyasında da ihaleye konu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kalkmış durumda olduğu, bu sebeple şikayetçinin ihalesi yapılan taşınmazın haciz alacaklısı sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkının bulunmadığı, şikayetçinin ihalede pey de sürmemiş olup, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshini talep edebilecek kişilerden olmadığı-
İtiraz dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin herbirinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmesi gerekeceği-
Satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince 7 günlük süreye tâbi olduğundan, ileri sürülmediği takdirde mahkemece re'sen nazara alınamayacağı-
Satış ilanı tebliğ edilecek ilgililer satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceğinden, şikayetçiler vekilinin vekaletnamesinin satış kararı tarihi olan 23.09.2014 tarihinden sonra icra dosyasına sunulmuş olması nedeniyle adı geçen vekile satış ilanı tebliğ edilmemiş olması ihalenin feshini gerektirmeyeceği gibi, şikayetçi borçlu asillere yapılan satış ilanı tebliğ işlemleri usulsüz olsa bile, bu tebliğ işlemlerinin yapıldığı tarihten sonra 01.10.2014 tarihinde şikayetçi borçlular vekilinin icra dosyasına yaptığı başvuru ile satış tarihini ve de tebliğ işlemlerini öğrenmiş olduğunun kabulü gerekeceğinden, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmeyen bu hususun da sonuca etkili olmadığı-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Satış talep tarihi ile ihale tarihi arasındaki yediemin ücretinin icra müdürlüğünden sorularak cevabının gönderilmesi gerektiği-
İhalenin feshi talebinin reddi halinde para cezasına hükmedildiği, borçlunun ihalenin feshi talebinin mahkemesince kabul edildiği, temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından HMK. mad. 368 (ve 329) uyarınca kararı temyiz eden şikayetçi vekilinin disiplin para cezası ile cezalandırılması gerekeceği-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği-