Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK’nun 128. maddesinin paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunduğu, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulünün gerekeceği-
Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, İİK.nun 134/8.maddesi gereğince borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Borçlu vekiline, alacaklının mirasçılarını davaya dahil etmesi için 2 hafta kesin süre verildiği ve borçlu vekilinin süresinde ibraz ettiği dilekçenin, sehven aynı numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına konulduğu anlaşıldığından, icra mahkemesince, verilen kesin süre içinde dahili dava dilekçesi sunulduğundan, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Aracın ihale bedeli rüçhanlı alacağı karşılamadığı ve rehin alacaklısı bankanın da satışa muvafakati bulunmadığına göre; ihale tarihinden itibaren yasal yedi günlük süresinde ileri sürülen şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçi bankanın satış isteyen alacaklı sıfatıyla ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olması nedeniyle, isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Satış bedeli, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğundan,1129 ada, 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçluların bu parsel yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararlarının olmadığı-
Şikayetçi borçluların vekilleri adına çıkartılmış satış ilanı tebligatı tebliğ edilmiş ancak muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin tebligatların doğrudan sekreter-işçiye yapıldığı anlaşılmakla yapılan tebligatların yasal düzenleme ve yönetmelik hükümlerine aykırı olup, şikayetçi borçlu vekillerine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu- Borçlunun satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satış ilanının borçluya satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi gerekeceği-
Satışın, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının, başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı, iki yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
İhale alıcısı tarafından, ilan edilen malların, bakır iletkenli kablolar olduğunun ve anılan kabloların, otel, okul, hastane, bilgi işlem merkezi başta olmak üzere yaygın kullanım alanının bulunduğunun, oysa, ihalede satın aldığı kabloların alüminyum iletkenli olduğunun ve çok sınırlı kullanım için özel istekle üretildiğinin iddia edildiği, böyle bir farklılığın varlığı durumunda, artırmaya hazırlık aşamasında yapılan yanlış işlemler nedeniyle satılan malın esaslı vasıflarında hata söz konusu olacağından, bu hususun ihalenin feshine sebep olacağı-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yön. mad. 16/2 kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın Teb. K. mad. 21/1 ve Tebligat Yön. mad. 30 uyarınca yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden Teb. K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapmasının kanuna aykırı olduğu, İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-