İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
İhalenin feshi isteminin İİK'nun 134/8. maddesi uyarınca; şikayetçinin menfaatinin muhtel olmadığı nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından ve dolayısıyla bu durumda aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden, mahkemece anılan (13) adet taşınmazın ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmolunmasının doğru olmadığı-
Tebligatın muhattabın en son adresinde yapılacağı; “bilinen en son adres”in tebigata elverişli olmadığının anlaşılması ve tebligat yapılamaması halinde, muhattabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yerinin bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligatın bu adrese yapılacağı-
İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, bu hükmünün emredici nitelikte ve kamu düzenine ilişkin bulunduğu ve mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Menkul ihalelerinde de uygulanan İİK’nun 134/II maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerin sınırlı olarak sayılmış olduğu- ihaleden öne menkul hükmünde olan ve satışı yapılan menkuller hakkında, kendi takip dosyasından satış avansını yatırarak satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshini isteyemeyeceği- şikayetçinin aktif husumet ehliyeti bulunmaması halinde mahkemece işin esası incelenmemiş olacağından şikayetçi hakkında %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
Muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesinin veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulmasının ve ihaleye katılıma engel olunmasının ihaleye fesat niteliğinde olduğu, tarafların fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebileceği-
Satışa konu taşınmaz haczedilip, alacaklı vekili tarafından iki yıllık süre dolmadan taşınmazın satışı talep edilip, icra müdürlüğünce satış talebi şartları oluşmadığı gerekçesi ile talebin reddine ve aynı tarihte satış avansının alınmasına karar verildikten sonra alacaklı tarafından süresinde satış talebinde bulunulup, satış avansı yatırıldığından İİK’nun 110. maddesi gereğince ihale tarihinde taşınmaz üzerindeki haczin devam ettiği ve davacının İİK’nun 134/2 maddesi gereğince tapu sicilindeki ilgili kapsamında kaldığı gözetilmek suretiyle, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
“İhalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerde satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyeceği, dürüstlük kurallarıyla bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılmaya engel olunması”nın ‘ihaleye fesat karıştırma’ niteliğinde olduğu- Tarafların ‘fesat’ nedeni olarak ileri sürdükleri maddi olayı tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebilecekleri-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun bu taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-