Her ne kadar borçlu vekili temyiz dilekçesinde, satış ilanını içerir tebligat parçasındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de; İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürede şikayet dilekçesinde ileri sürülmediğinden, borçlu vekilinin bu iddiasının temyiz aşamasında nazara alınamayacağı- İhalenin feshi isteminin reddi halinde, "borç miktarı"nın değil, "ihale bedeli"nin yüzde onu oranında para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Maden işletme ruhsatına uygulanan hacizle ilgili olarak yapılan haczedilmezlik şikayeti hakkındaki icra mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenmeden ihale yapılmasının hatalı olduğu-
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için öncelikle adresin muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olmasının gerekeceği, adrese dayalı kayıt sistemi ise gerçek kişiler için olup, tüzel kişilerin bu sisteme dahil olmadığı, bu nedenle tüzel kişilere anılan madde uyarınca tebligat yapılamayacağı, tüzel kişiler yönünden resmi kayıtlardaki adresleri esas alınacağı ve bu adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4.maddesine göre tebligat yapılacağı, bu durumda borçlu şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, satış ilanının şikayetçi borçlu vekiline 28.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu tarafından bu tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmediğine göre, tebliğ tarihinden itibaren İİK'nun 128/a madddesi uyarınca 7 gün içinde icra mahkemesine kıymet takdir raporuna ilişkin şikayette bulunmadığı anlaşıldığından kıymet takdir raporunun kesinleştiği, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden fesih isteyen aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Şikayetçi borçlunun, dava dilekçesinde, fesat sebebi olarak ileri sürdüğü vakıalara ilişkin olarak tanık deliline dayandığı, mahkemece şikayetçi tanıkları dinlenmiş ise de; ihaleye yeterince katılımın sağlanmış olması, ihaleye katılımın engellendiğine yönelik olarak resmi makamlara bir başvuruda bulunulmaması, bu konuda icra müdürlüğünce bir tesbit yahut tutanak da tanzim edilmemiş olması karşısında, karı-koca olan tanıkların dosya kapsamı ile örtüşmeyen soyut beyanlarının fesat iddiasının isbatı için tek başına yeterli mahiyette olmadığı-
Satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin mahkemece yerinde görülmediği anlaşıldığından, borçlunun, satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle ihale tarihinden haberdar olduğunun kabulü ve ihalenin feshi istemine yönelik şikayetin istemin esasa girilmeksizin süreden reddi gerekeceği-
İİK.nun 134. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmış olup, davacının ihale konusu taşınmaz hakkında dava açmış olmasının kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği-