Borçlunun satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle, ihale tarihinden haberdar olduğu kabul edileceğinden, ihalenin  yapıldığı tarihe göre, yasal yedi günlük süreden sonra yapılan ihalenin feshi istemine yönelik şikayetin, esasa girilmeksizin "süreden reddi" gerekeceği-
Şikayet yoluyla icra mahkemesine başvuran borçlunun, satış ilanı ve diğer tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece, ihalenin feshine gerekçe yapılan, taşınmazın alanının, satış ilanında belirtilen alandan daha az olduğu hususu re'sen dikkate alınabilecek fesih nedeni olmadığı gibi, ihalenin re'sen feshini gerektiren bir nedenin de bulunmadığı-
İİK'nun 149. madde hükmüne göre, icra takibinin asıl kredi borçlusu (lehine ipotek verilen) aleyhine açılmasının asıl olduğu, ancak takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, o kişi hakkında da takip yapılması gerekeceği, şu hale göre ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı olduğu, bu hususun mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekeceği-İpotek veren üçüncü kişiye kıymet takdirine ilişkin rapor ile satış ilanı tebliğ edilmesi usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmeyeceği, bu durumda, ipotekli taşınmaz maliki olan şikayetçi hakkında yapılmış bir takip bulunmadığına göre takibe devam edilmesi ve hakkında takip olmayan üçüncü kişiye ait taşınmazın satışı mümkün olmadığından, yapılan ihalenin yok hükmünde olduğu, bu konudaki başvuru İİK'nun 134/7. maddesi gereğince ihale tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede ileri sürülmesi kaydıyla süresiz şikayete tabi olduğu-
İhale bedelinin, taşınmazın tahmin edilen kıymetinin en az %50’sini bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını aşması gerekirken, bu koşulun somut olayda sağlanamadığının anlaşılmasına rağmen, mahkemece anılan taşınmaz yönünden de ihalenin feshi yerine istemin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin hacizli menkullere ilişkin açtığı istihkak davasının reddedildiği, dolayısı ile şikayetçinin satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak eden sıfatı bulunmadığından, ihalenin feshi isteminin sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet konusu taşınırın satış bedelinin, muhammen bedel üzerinde olduğu, bu durumda borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerin, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilecekleri-
Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılması halinde ihalenin feshi gerektiği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-