İstinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince, borçlu tarafından fesih nedeni olarak ileri sürülmediği halde, satış ilanının borçlu vekiline veya kıymet takdirine itiraza ilişkin ilamda adı geçen diğer vekile tebliğ edilmediği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği görüldüğünden, başkaca fesih nedeni de bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi istemi HMK'nin 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün hukuki sonuç doğurması için borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekeceği-
Şikayetçi İİK’nun 134/2. maddesinde sayılan satış isteyen alacaklı konumunda olup, istihkak iddiasının reddedilmesi, şikayetçinin satış isteyen alacaklı sıfatını ortadan kaldırmayacağı-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin İİK. m.127 gereğince borçluya tebliğ edilmesi gerektiği- Borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile; borçlunun satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş olması halinde, öğrendiği tarihin kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu durumda salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemeyeceği- İcra takip dosyası aslı içinde bulunmayan fakat taranarak Uyapa kaydedilen ve borçlunun satış ilanı tebliği dahil dosya fotokopisini aldığına dair dilekçenin değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak işin, HMK’nun 342/2/e 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nun 352 ve 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi olduğu, istinaf yoluyla incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık denetimi yönünden; işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, ilk derece mahkemesince kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, yeniden esas hakkında karar verilmeksizin, para cezası yönünden ilk derece mahkemesi hüküm fıkrasının düzeltilmesi suretiyle verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği-
Borçlu vekilinin adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan doğrudan çalışana yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Borçlunun usulsüz tebligatı en geç istinaf dilekçesi ile öğrendiğinin kabulü gerektiğinden anılan dilekçe tarihi itibariyle istinaf isteminin süresinde olduğu- Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilerek, gerekçeli istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 133. maddesi gereğince işlem yapılmış olmasının, aynı Kanun'un 134. maddesine göre yargılama yapılmasını engellemeyeceği, alıcının İİK'nun 133. maddesi hükmüne göre sorumlu olmasının, farklı kuralları ve hukuki sonuçları içeren aynı Kanun'un 134. maddesine dayanılarak açılan fesih davasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği ve kesin hüküm oluşturmayacağı, İİK'nun 133 ve 134. maddelerindeki fesihlerin, ayrı sebeplere bağlı olup, farklı hukuki sonuçlar doğuracağı-
Şikayetçi borçlunun başvuru dilekçesinde tanık deliline başvurduğu, mahkemece delillerin bildirilmesi için gönderilen tensip zaptının ekli olduğu tebligatın borçluya tebliğ edildiği, UYAP'tan alınan 30.06.2017 tarihli dilekçe ile borçlunun tanık isim ve adreslerini bildirdiği, ancak mahkemece, tanıkların bildirilmediği gerekçesiyle ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiği görüldüğünden, ilk derece mahkemesince, borçlunun bildirdiği tanıklar dinlenerek fesat iddiası konusunda bir değerlendirme yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin ileri sürdüğü sebepler HMK’nun 375. maddesinde sayılı yargılamanın yenilenmesi nedenleri arasında yer almadığından ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine yönelik kararın onanması gerektiği-