Borçlunun ölüm tarihinden itibaren mirası ret süresi içerisinde herhangi bir icra takibi yapılamayacağından, satış ilanının tebliğinden sonra borçlunun ölümü üzerine, bu kez satış ilanının mirasçılarına tebliği ile taşınmazın (ölümden yaklaşık 2,5 ay sonra) ihalesinin yapılmasının mümkün olmadığı-
Borçlunun satış talebinden sonra yaptığı taksitle ödeme taahhüdünün İİK'nun 111/1. ve 2. fıkrasındaki şartlara uygun olmaması durumunda, bununla icra takibi durmayacağı- Borçlunun İİK. mad. 111/1 ve 2. fıkradaki şartlara uygun olmayan taksitle ödeme taahhüdünün (teklifinin) alacaklı tarafından kabul edilmesi halinde, alacaklı ile borçlu arasında bir taksit anlaşması yapılmış olacağı ve bu halde de borçlu taksitleri anlaşmaya göre zamanında ödediği sürece borçlunun hacizli malları satılamayacağı ve satış isteme sürelerinin işlemeyeceği- Alacaklı, İİK. mad. 111/1 ve 2. fıkradaki şartlara uygun olmayan böyle bir taksitle ödeme teklifini kabul etmezse borçlunun hacizli mallarının satılacağı- İcra mahkemesince anılan taahhüt işleminin, İİK. mad. 111/3. fıkrasında belirtilen şekilde alacaklının rızasına bağlı olması nedeniyle alacaklının anılan taahhüt işleminde imzasının bulunması sebebi ile satış talebinden sonra yapılan taahhüdün geçerli olduğu gözetilmek suretiyle ilk taksitin ihaleden önce yatırılıp yatırılmadığı araştırılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Satış ilanı tebliğ edilecek ve ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerin, satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceği- Haciz kararları, satış kararından önce tapu kaydına işlendiğinden, haciz alacaklısı şikayetçinin, İİK. mad. 134/2''de belirtilen ilgililer arasında olduğu ve kendisine (varsa vekiline) satış ilanının tebliğinin zorunlu olduğu; ihaleden 6 gün önce yapılan şikayetin, satışın makul süre önce öğrenildiğini ispat etmeyeceği-
İhalenin dayanağı idari işlem iptal edilse dahi, yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise ihalenin geçerli olacağı- Ödemeye çağrı mektubu ve dayanağı olan TMSF yönetim kurulu kararının iptaline karar verildiğinden ihalenin feshine karar verilemeyeceği-
Borçluya çıkartılan satış ilanı tebligatının 09.11.2016 günü, muhatabın adresten taşındığından bahisle iade edildiği, alacaklı vekilinin 17.11.2016 tarihli talebi üzerine borçlunun mernis adresine, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca çıkartılan tebligatta Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine ilişkin mernis şerhinin yeterli olduğu, Tebligat Kanunu'nun anılan maddesinde aranan şartların oluştuğunun ve dolayısıyla tebligatın usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun da esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, gazete ilanı yapılmadan gerçekleştirilen ihalenin feshi gerekirken, belediye ilanı ile yetinilerek yapılan ihalenin usule uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olacağı-
İİK'nun 133. maddesine göre yapılan ihalelerde, fesih isteminin reddi halinde para cezası öngörülmediği-
İhale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde, satışı yapılan taşınmazın kat sayısının satış ilanında eksik yazıldığı, ihale tutanağında tellal ve alıcı imzası ile icra müdürünün mührünün bulunmadığı ve tellalın görevlendirilmesinin usulsüz olduğunu açıkça ileri sürmediği halde, bölge adliye mahkemesince, borçlunun, şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, kamu düzeniyle ilgili olmayan, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan "satış ilanında kat sayısının eksik yazılmasının katılımı olumsuz etkilediği, ihale tutanağında tellal ve alıcı imzası ile icra müdürünün mührünün bulunmamasının ihalenin sıhhatini olumsuz etkilediği, belediyeden tellal istenmesine rağmen iştirakinin sağlanamamasının nedeninin dosyadan anlaşılamadığı" nedenlerine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlu vekilinin icra müdürlüğünce belirlenen değerin düşük olduğunu ileri sürerek kıymet taktirine itirazı sonucu icra mahkemesince daha düşük kıymet bulunarak itirazın reddine karar verilmesi halinde, satışın icra müdürlüğünce belirlenen değer yerine icra mahkemesince belirlenen daha düşük değer üzerinden yapılmasının usulsüz olacağı-