Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-b-2 gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından ve kararın gerekçesi değiştirildiğinden, istinaf isteminin kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yeniden esas hakkında karar verilmeksizin, ihalenin feshi davasında ilk derece mahkemesince şikayetçi aleyhine hükmedilen para cezasının hükümden çıkartılmasının hatalı olduğu-
İlk derece mahkemesi kararının gerekçesinde hata edildiği tespit edildiği takdirde, HMK. mad. 353/1-b-2 gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, istinaf isteminin kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yeniden esas hakkında karar verilmeden, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilmesi ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm bölümüne davacının feshini istediği ihale bedeli olan ... TL'nin %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine ibaresinin eklenerek hükmün düzeltilmesine hükmolunmasının hatalı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığından HMK mad. 353/1-b-1. istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektği-
Kamu düzeni ile ilgili re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında ihalenin feshini gerektiren bir neden bulunmadığını ve şikayetçi tarafından ileri sürülen fesih nedenleri de yerinde olmadığına göre mahkemece şikayetin reddi gerekirken, HMK.nun 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemesi kararının tefhimi üzerine istinaf dilekçesini verdiği halde, icra mahkemesi kararının tebliğ edildiği tarihten sonra istinaf gerekçelerini içeren dilekçe verilmemesi durumunda, Bölge Adliye Mahkemesinin, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapması gerektiği- İncelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık tespit edilmez ise, işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyulmasına karar verilen her iki bozma ilamında da borçlunun şikayet nedenlerinin tamamının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi belirtilip, bozma ilamlarına uyulmasına rağmen gereği yerine getirilmediğinden borçlunun ihalenin feshine ilişkin tüm nedenlerinin tek tek incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Alıcının, ihale anında mülkiyeti iktisap edeceği, mülkiyetin alıcıya geçmesi için tapu siciline tescil gerekli olmadığı- İhale sonrası borçlu, tapuda taşınmazı üçüncü bir kişiye satsa da, bu kişinin artan ihale bedeli üzerinde hak sahibi olamayacağı, ihale bedelinin paylaştırılması sonucu artan bedelin hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçluya taşınmazı satışına ilişkin satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarihin, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih olarak kabulü gerektiği ve sadece tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemeyeceği- Satış ilanının suretinin icra müdürlüğünden talep edildiği tarihin öğrenme tarihi olduğu-
Ortaklığın giderilmesi sureti ile satış sonucu ihalesi yapılan taşınmaza ilişkin ihalenin feshi talebinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği- İhalenin feshi talebinin görevsiz icra mahkemesine yapılması durumunda kesin olan görevsizlik kararı tarihinden itibaren HMK'nın 20. maddesi gereğince yasal iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği-
İhalenin fesi davasından feragat eden şikayetçi haciz alacaklısının % 10 para cezasıyla sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirse de, muhammen bedellerinin üzerinde satışı yapılan taşınmazlar bakımından zarar unsurunun gerçekleşmediğinden şikayetçinin bu taşınmazlar yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığının kabulü ile para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-