İhalenin feshi davasından temyiz aşamasında davadan feragat edilmiş olması nedeniyle davacının İİK.'nin 134/2 maddesi gereğince ihale bedellerinin toplamının %10'u oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilmesi gerekeceği-
Usulsüz tebligata ile kesinleştirilen icra takibinde ihalenin feshine karar verilmesine karşın, bu süreçte ihale alıcısının taşınmazı 3. kişiye satması nedeniyle uğranılan maddi zararın takip alacaklısından tazminine (haksız hacizden kaynaklanan maddi tazminata) ilişkin davada ıslah ile artırılan kısım için ıslah dilekçesinde faize ilişkin belirleme yapılmadığından -ve İçtihadı Birleştirme Kararı gereği dava dilekçesindeki faiz istemi geçerli olduğundan- ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin hatalı olduğu- Islah dilekçesinde faiz başlangıcına yönelik bir istem olmadığına göre, ıslah edilen miktara da (ıslah tarihinden itibaren değil), dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
İhalenin feshi şikayetine ilişkin temyiz incelemesinin murafaalı yapılamayacağı-
Adı geçen avukatın borçlu vekili olarak dosyaya kabul edildiği, bu kararın da takip dosyası içerisinde bulunduğuna göre satış ilanının borçlu şirket vekili yerine borçlu asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu, o halde bölge adliye mahkemesince, satış ilanının borçlu şirket vekiline tebliğ edilmediği nazara alınarak şikayetin sürede olduğunun kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Cebri icrada yapılan ihale ile taşınmazı satın alan kişi veya kurumun taşınmazın mülkiyetini ihale tarihinde kazanmış olacağı, davalı bankanın, dava konusu taşınmazın mülkiyetini 13/03/2014 tarihinde icra müdürlüğünce yapılan ihale ile kazandığı, davaya konu edilen 644,50 m²'lik fabrika binasının mülkiyetin kazanıldığı 13/03/2014 tarihi itibariyle değerinin belirlenmesi ve bu değerin davalı bankadan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
6100 sayılı HMK'nın 446/1 maddesinde; “Bu Kanun anlamında disiplin para cezasından maksat, yargılamanın düzenli bir biçimde işleyişini sağlamak ve kamu düzenini korumak amacıyla verilen, verildiği anda kesin olan ve derhâl infazı gereken para cezasıdır. Bu ceza, seçenek yaptırımlara çevrilemez ve adli sicil kayıtlarında yer almaz” hükmüne yer verildiği, borçlu şirket vekilinin temyiz istemi, ... Adliye Mahkemesince, HMK'nın 351. maddesi yollaması ile aynı Kanunun 329/2. maddesi uyarınca hükmedilen ....000,00 TL disiplin para cezasına ilişkin olup, verilen karar HMK'nın 446/1. maddesi uyarınca, verildiği anda kesin olup temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen davacının, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu hususun kamu düzeninden olmadığından, mahkemece re'sen fesih nedeni olarak incelenemeyeceği-
Şikayete konu tebligatta, kanun ve yönetmeliğe uygun olacak şekilde, tebliğin, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılacağına ilişkin usulüne uygun meşruhat bulunduğu nazara alındığında tebliğin usule uygun yapıldığının anlaşıldığı, tebligatın açık mavi zarfla yapılmasının aranmasının ise, aşırı şekilcilik olduğunun, icra dairelerinde mavi renkli zarf bulunmaması halinde, beyaz renkli zarfa usulüne uygun şekilde söz konusu şerhin yazılması halinde, salt zarfın beyaz renkli olması nedeniyle usulsüz olduğu sonucuna varılamayacağının kabulü gerekeceği-
Satış ilanında satışın yapılacağı yer, gün ve saatinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi gerektiği ve satış ilanının borçluya tebliğinin zorunlu olduğu ve borçlunun ihale anında hazır bulunması, satış ilanı tebliği koşulunun gerçekleştiği sonucunu doğurmayacağı- Borçlu icra takibinde vekil ile temsil ediliyor ise satış ilanının vekile tebliğ edilmesi gerektiği ve borçlu asile satış ilanı tebliğinin gönderilemeyeceği; borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshine neden olacağı- Avukatın icra takibinde borçlunun vekili olması vekilin vekâlet ücreti alacağı için müvekkili aleyhinde icra takibi yapmasına engel olmadığı- Kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak bulunmaları halinde muhatap namına tebliğ yapılamayacağı-
Yerel mahkemenin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, ......... Bölge Adliye Mahkemesi ....... Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması ile ihalenin feshine karar verildiği ve bu karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduktan sonra, davacı vekilinin UYAP sisteminden elektronik imzalı .......... tarihli dilekçesi ile vekaletnamedeki yetkisine dayanarak davadan feragat ettiği tespit edildiğinden davadan feragat hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekeceği-