Gemi alacaklısı hakkının bir tür rehin hakkı olduğu, kendiliğinden ve tescilsiz doğduğu, rehinle temin edilmiş alacaklar karşısında da önceliğe sahip olduğu, bunun için alacağın ilama bağlanmış olmasına gerek bulunmadığı–
M.K. 939 uyarınca menkul rehininin kurulabilmesi için «rehin sözleşmesi» yapılması ve «rehin konusu menkul malın alacaklıya (veya üçüncü kişiye) verilmesi ve alacaklının bu mala doğrudan doğruya veya dolayısıyla zilyet olması» gerektiği-
Tedbir kararının, taşınmazın aynı ile ilgili bir dava nedeniyle verilmemiş olması halinde, taşınmazın cebri icra yoluyla satılmasına ve bedelinin paylaşılmasına engel teşkil etmeyeceği ve tedbir kararı alan alacaklıya sıra cetvelinde pay ayrılmasına neden olmayacağı
Malı satılan «borçlu»nun, ihalenin feshini isteyebileceği–
Kamu alacağından dolayı konulmuş olan hacze, başka bir kamu alacağının katılamayacağı (Önce haczi koyan kamu idaresinin alacağı ödendikten sonra, artan paranın diğer haciz koymuş olan kamu idaresine ödeneceği) (6183 s. K. mad. 69)–
7 günlük sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, sıra cetveline şikayet süresinin -tatili izleyen çalışma gününün akşamına kadar- uzayacağı–
Tapu kaydında «ihtiyati haciz» şerhi bulunan taşınmaz üzerinde -ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşmeden- ipotek kurulması halinde, İİK. 268 hükmünün uygulanmayacağı, sıra cetvelinde ihtiyati haciz alacağına, ipotek alacağından önce yer verileceği-
Yargı mercilerinde ve icra dairelerinde takip edilen işler için tayin edilecek vekilin, avukat olması gerektiği–
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal değişikliklerle kanuni faiz oranının değişmiş olması halinde, alacaklının yeni faiz oranına göre takipte bulunabileceği (faiz isteyebileceği)–
Rehinli alacaklının «rehinli şeye taktir edilen değerin % 40’ını aşan bir bedelle satışının yapılmasına muvafakat vermesi»nin, rehin hakkından feragat niteliğini taşımadığı–