Haciz tarihinden itibaren taşınırlarda bir yıl, taşınmazlarda ise iki yıl içinde satış istenmemesi halinde haciz düşeceğinden, bu süreler içinde haciz ettirdiği şeyin satışını istememiş olan alacaklıya sıra cetvelinde yer verilemeyeceği (Alacaklının alacağına sıra cetvelinde yer verilebilmesi için, haczinin düşmemiş olması gerektiği)–
Ödeme emrini alan borçlunun «itiraz müddetinden vazgeçtiğini» bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı «İİK. mad. 20» (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, «itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz» gibi sonuç doğuracağı–
Gemi alacaklısının «kanuni rehin hakkı» doğmuş dahi olsa, -rehin hakkı mahkemede hasımlı olarak açılan dava sonucunda tesbit olunmadan- alacaklının genel haciz yolu ile alacağını takip konusu yapamayacağı–
Borçlunun, yüzüne karşı (huzurunda) uygulanan haciz tarihinde, takipten ve tebligattan haberdar olmuş sayılacağı–
Mirasçının, takip tarihinde ölü olan miras bırakanı hakkında yapılan takibini istemekte «hukuki yarar»ının bulunduğu–
İlamın infaz edilecek kısmının, «hüküm bölümü» olduğu, bu bölümün aynen infazı gerektiği, icra mahkemesi hakiminin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yoluyla belirleme yetkisinin bulunmadığı–
Evvelce gönderilen ödeme emirlerinin iptal edilmiş olması halinde, bu ödeme emirlerine dayalı olarak yapılmış olan hacizlerin hükümsüz hale geleceği, sonradan yeni ödeme emri gönderilmesinin önceki hacizleri geçerli hale getirmeyeceği–
Sadece taksitlendirilmiş kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde değil herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedelleri hakkında da, «kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı»nın uygulanacağı–
Keşideci (ya da lehtarı) kollektif şirket olan senetlere dayanarak, TTK. 179’daki (şimdi; Yeni TTK. mad. 237) koşullar gerçekleşmeden doğrudan doğruya ortaklar hakkında takip yapılamayacağı—
Ödenmeyen tahsil harcından, vekillerin değil müvekkillerin sorumlu olduğu–