MK. 939 uyarınca menkul rehninin kurulabilmesi için “rehin söz-leşmesi” yapılması ve “rehin konusu menkul mal üzerindeki zilyetliğin alacaklıya (veya üçüncü kişiye) verilmesi ve alacaklının bu mala doğ-rudan doğruya veya dolayısıyla zilyet olması” gerektiği –MK.’nun 939. maddesine uygun düzenlenmeyen rehin sözleşmesinin (rehin konusu aracın borçlunun elinde bırakılmasının) alacaklıya öncelik tanımayacağı-
Üçüncü kişiler tarafından -İİK.na göre- haczedilen malların üzerine, paraya çevrilmeden (satılmadan) önce kamu alacağından dolayı -6183 sayılı kanun hükümlerine göre- haciz konulması halinde, kamu alacağının da önceki hacze katılacağı ve satış bedelinin üçüncü kişi ile kamu idaresi arasında garameten -alacakları oranında- paylaştırılacağı (6183 s. K. mad. 21/I)–
«Taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılması» isteklerinin «istihkak» niteliğinde olmayıp «şikayet» niteliğinde olduğu–
Satışa konu taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklıların, yapılan ihalenin feshini -«tapu sicilindeki ilgili»lerden olmaları nedeniyle- isteyebilecekleri–
İlamda «davalıların (borçluların) müteselsilen sorumlu oldukları»nın öngörülmemiş olması halinde, borçluların borçtan eşit oranda sorumlu olacakları–
Gemi alacaklısı hakkının bir tür rehin hakkı olduğu, kendiliğinden ve tescilsiz doğduğu, rehinle temin edilmiş alacaklar karşısında da önceliğe sahip olduğu, bunun için alacağın ilama bağlanmış olmasına gerek bulunmadığı–
Alacaklının takip talebinde, işlemiş faize takip süresince faiz istemiş olmasının, süresiz değil 7 gün süreli şikayete konu olabileceği–
Alacaklının (vekilinin) icra dosyasından para çekerken şikayet konusu hesap tablosunu öğrenmiş sayılacağı (hesap tablosuna yönelik şikayet süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı–
«Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya gönderilmediği»ne ilişkin iddianın İİK. 16 uyarınca «şikayet» niteliğinde olduğu—