«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan «ipotek verenler» hakkında takip yapılamayacağı ve daha sonra «asıl borçlu»nun takibe dahil edilemeyeceği, kamu düzeni ile ilgili olan bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilerek «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği gibi, takibin her aşamasında borçlu tarafından «süresiz şikayet» konusu yapılabileceği—
Mahkeme kararı ile faiz alacağına hükmedilmesiyle takip konusu alacak bir ana para (kapital) alacağına dönüşmüş olacağından faiz alacağına karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği-
«Tasarrufun iptali»ne ilişkin ilamların kesinleşmeden uygulanabileceği-
Husumetle ilgili şikayetin kamu düzenine ilişkin olduğu ve süreye bağlı bulunmadığı-
İİK. 150/ı uyarınca; hesap özetinin tebliğinden itibaren, bu hesap özetine karşı 8 günlük itiraz süresi geçtikten sonra icra emri gönderilerek takip yapılabileceği–
Menfi (olumsuz) tesbit konulu -menfi (olumsuz) tesbit davası sonucunda- davanın kabulüne/reddine ilişkin kararların, kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ilamda yer alan eklentilerinde aynı kurala tâbi olduğu (yani; ilamda yazılı «tazminat» ve «yargılama giderleri»nin de ilamın kesinleştiği tarihte muaccel olacağı ve bu tarihten itibaren bunlara faiz yürütülebileceği ve infaz edilebileceği)–
BBDK’ya devredilen bankalar bakımından, BBDK’nın tapu kaydında haciz alacaklısı durumunda olan tüm bankaların halefi olacağı ve «haciz alacaklısı» sıfatıyla, yapılan ihalenin feshini isteyebileceği–