Usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edilmesinin gerekeceği-
Tür değiştiren şirketin eskinin devamı olduğu, tür değişikliğinin şirketin tüzel kişilik sıfatı ve bünyesi üzerinde etkili olmayacağından, eski şirketin hak ve borçlarının yeni şirkete geçeceği; bir ticaret şirketinin başka bir şirket tarafından devralınması halinde eski şirketin tüzel kişiliğinin sona ereceği, keza bir ticaret şirketinin diğer bir şirketle birleşmesi halinde de, birleşen şirketin tüzel kişiliğinin sona ereceği, tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin -ölü bir şahıs gibi- taraf ehliyetinin de son bulacağı-
Takipten önce alacağını temlik eden kimsenin bu alacağını takip konusu yapması halinde yapılacak takibin iptaline ilişkin şikayetin süreye bağlı olmadığı–
İcra takibinin vekil aracılığı ile yapılmış olması halinde, takip talebinde (ve ödeme emrinde) alacaklının adresi yazılmamış dahi olsa, dosya içindeki vekaletnamede alacaklının adresi belli olduğundan, bu eksikliğin her zaman tamamlatılabileceği-
3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 19/II maddesi uyarınca ilgililerin “haczedilmezlik”, “istihkak” prosedürü dışında “finansal kiralama konusu malların haciz veya iflas dışında bırakılması” isteminde bulunabilecekleri–
Tebligat K. mad. 21 uyarınca, tebliğ tarihinin “ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih” olarak düzenlendiği- Ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan şikayet süresinde olmadığı- “Takip dayanağı senet örneğinin gönderilmediği” hususunun 7 günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiği ve bu durumda, icra mahkemesince “takibin iptaline” değil “ödeme emrinin iptaline” karar verilmesi gerekeceği–
Kooperatiften alacaklı olan kişilerin, kooperatif ortaklarına haciz ihbarnamesi göndererek «kooperatife ödeyecekleri aidat paralarını» haciz edemeyecekleri ve kooperatifin ve ortakların gönderilen haciz ihbarnamelerinin -süresiz şikayet yoluyla- iptalini istemekte hukuki yararlarının bulunduğu–
Ticari temsilcinin, şirketi icra dairesinde ya da mahkemede temsil yetkisi bulunmadığı–
Likit olarak ödenmesi zorunlu olan bir değer yazılı olmadığından, bu değer İcra Müdürü tarafından ilam konusu pamuğun aynen tesliminin mümkün olmaması durumunda, İİK.nun 24/4. maddesi gereğince hesaplanacağı-