Belediyelerin niteliği gereği kendiliğinden kamuya tahsisli -İller Bankası payı, vergi, resim ve harçlar, cenaze arabası, ambulans, otobüs, itfaiye aracı vb... gibi- mal ve haklarına ilişkin haczedilmezlik şikayetinin süreye bağlı olmadığı–
Takip dayanağı ilamda “kamulaştırma bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline” karar verilmiş olduğundan, ilamda oran belirtilmeyip “yasal faiz”e hükmedilmiş olması halinde, faiz oranlarının, uyuşmazlığa uygulanması gerekli yasada öngörülen şekilde belirlenmesi gerekeceği–
Kısıtlı yetkili bir mahkeme olan icra mahkemesinin “ilam niteliğinde bulunan ipotek akdinin, Türk Medeni Kanununun belirli maddelerine uygun düzenlenmediği” gerekçesiyle “ipotek akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline” karar veremeyeceği–
İİK’nun 61/I maddesinin 2. cümlesi gereğince, takibin bir belgeye dayanıyor olması halinde, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunlu olduğundan bu hususun İİK’nun 16. maddesi kapsamında bir şikayet olarak icra mahkemesince incelenmesi ve incelemenin sonucuna göre borçlunun şikayetini haklı bulan mahkemenin “ödeme emrinin iptaline” karar vermesi gerekeceği–
İcra takibinin taraflarının da ‘taraf ehliyeti’ne sahip olmaları gerektiği- Jandarma Genel Komutanlığına tebligat yapılamayacağına dair şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Kefili bulunduğu borcu alacaklı bankaya ödeyerek alacağı temlik almış olan kişinin, dosyadaki alacağı "takip alacaklısı" sıfatıyla takip edebileceği–
Alacaklı lehtarın ölümünden sonra eşinin, kocasına vekaleten icra takibi yapamayacağı–
Gecikme zammı, niteliği itibariyle ‘faiz’ olmadığından, ilamda hükmedilen gecikme zammına, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
Takip dayanağı ilamda öngörülen “yasal faiz” deyiminin, Anayasanın 46. maddesine yazılı faiz düzenlemesini de kapsadığı–