Borçlunun yetki itirazı kabul edilerek icra mahkemesince “dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine” karar verilmiş olması halinde, alacaklının bu kararın kesinleşmesini beklemeden yetkili icra müdürlüğünde takibe geçmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı–
Borçlunun icranın iadesini isteyebilmesi için, bozmadan sonra verilecek hükmün kesinleşmesinin zorunlu olduğu–
Tasfiye halinde bulunan şirkete yapılan tebliğ işleminin yok hükmünde olduğu (takip tarihinden önce tasfiye haline giren borçlu şirket adına ödeme emri tebligatının, yasal temsilcisi olan ‘tasfiye memuru’na yapılması gerekeceği)–
Alacaklının, borçlunun üçüncü kişide haczedilmiş olan parasının (alacağının) icra dairesine gönderilmesini bir yıl içinde istemesi gerekeceği, aksi takdirde bu para (alacak) üzerindeki haczin kalkacağı–
Takip dayanağı ilamın bozulmasının, borçlunun takibe ilişkin şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–
Borçlunun ilk ödeme emrine karşı hem yetki ve hem de esas bakımından itiraz etmiş olsa bile, daha sonra yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrine borçlunun yeniden esas bakımından itiraz etmesi gerekeceği, borçlunun ilk ödeme emrine karşı esas bakımından yapmış olduğu itirazın, yeni ödeme emrine karşı da yapılmış sayılmayacağı–
Finansal kiralama konusu malların kiracının veya kiralayanın borcundan dolayı haczedilmesi halinde, 7 günlük şikayet süresi içinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceği–
Borçlunun 3.kişilerdeki (bankalardaki) alacağının (mevduatının) menkul hükmünde olduğu, bankadaki mevduatın haczi için “haciz tutanağı” düzenlenmesi için bankaya gidilmesine gerek bulunmadığı, haciz tutanağının icra dairesinde düzenlenip, haczi yapan memur, alacaklı (ve borçlu) tarafından imza edileceği, ayrıca bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesinin, bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiri olduğu, haciz yazısını alan bankanın artık borçluya ödeme yapamayacağı; bankadaki mevduatın bulunmaması halinde İİK.nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısının İİK.nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağı ve borç bankanın zimmetinde sayılmayacağı-
Mahkemenin takdirine göre, duruşma yapılmasının gerekli görüldüğü durumlarda, “ilgili”ler (verilecek karardan etkilenecek kişiler) duruşmaya davet edilmeden karar verilemeyeceği–