Mahkemece, TTK’nun 599. maddesi hükmü gereği lehtar borçlunun, “senedin tüketici senedi olarak verilmesi nedeni ile 4077 Sayılı Tüketici’nin Korunması Hakkında Kanun’un 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını” takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği hususu nazara alınarak istemin reddi gerekirken takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, itirazın iptali davası reddedildiğine göre, şikayetin kabulü ile ilamda belirtilen maktu harcın mahsubu ile kalan miktarın alacaklıya iadesi yerine mahkeme kararının yargılama sırasında yatırılan harca ilişkin olduğundan bahisle istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Haciz ihbarnamesi tebligatlarının, tebligat parçasında borçlunun çarşıya gittiğini beyan eden komşunun imzasının olmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair bir açıklama bulunmadığından Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesine aykırı olup usulsüz olduğu-
Borçluya gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlunun aynı çatı altında oturan annesi imzasına tebliğ edildiği görülmektedir, ancak dosya içinde bulunan İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün yerleşim yeri adres belgesine göre, tebligatı alan kişinin adresinin borçlunun adresinden farklı olduğu, borçlu ile aynı konutta oturmadığı anlaşıldığından ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu-
Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması üzerine, mahkemece, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesine göre öğrenme tarihinin tespiti ile bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinin ve buna göre süresinde olan borçlunun şikayetlerinin incelenmesinin gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olup olmadığının incelenmesinin, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığının tespiti hainde tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilerek işin esasının incelenmesinin, tebligatın usulüne uygun olduğunun anlaşılması halinde ise itirazın süreden reddinin gerekeceği-
İcra müdürünün borçlunun önceden muvafakati bulunması halinde, gelir aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabileceği, İİK’nun 83/a maddesindeki genel kuralın aksine, takibin kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile borçlunun haciz tarihinden önceki muvafakatinin geçerli olduğu, bu düzenlemenin Sosyal Güvenlik Kurumu’nca hak sahiplerine verilen gelir, aylık ve ödeneklerin haczi hakkında da uygulanmasının gerekeceği-
Mahkemece, yerinde gerekçe ile takip dayanağı ilamın zamanaşımına uğramadığından davanın reddedildiği, ancak diğer şikayet ve itiraz konuları ile ilgili ise herhangi bir inceleme yapılmadığı dolayısıyla da olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-