Kesinleşmeden takip konusu yapılamayacak olan ilamlar - Kesinleşmeden takip konusu yapılamayacak olan ilamların eklentilerinin (avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin) de takip konusu yapılabilmesi için, ilamın kesinleşmesi gerekeceği-
Mahkemece ilam ve yasa maddesi nazara alınarak, Devlet Bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranları ilgili bankalardan sorularak tespit ile bu oranlar esas alınarak ve birer yıllık dönemler halinde faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
22.11.2011 tarihli takip konusu ilamda idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından sonra olduğunun mahkemece kabul edildiği, olayda uygulanması gerekli 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin iptal edildiği, ilam ve haciz tarihinin 11.06.2013'den öncesine ait olduğu da nazara alınarak, borçlu aleyhine haciz uygulanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığının kabul edilmesinin gerekeceği-
Limited şirketlerde borçlu ortağın payının İİK.'nun taşınırlara ilişkin hükümlerine göre haczedileceği, bu durumda, icra müdürlüğünün, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun şirketteki payı, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memurunun şirket merkezine bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabileceği, limited şirketlerde ispat vasıtası olan pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkının devir ve temlik edilemeyeceği ve nedenle bu hakların üzerine rehin ve haciz konulamayacağı, pay senedinin haczedilmesinin borçlunun, limited şirketteki ortaklık payının haczedildiği sonucunu doğurmayacağı-
Müstakbel (beklenen) yada doğacak alacaklar için haciz yazısı gönderilebilmesi, üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlı olduğu-
Adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde ortaklardan her biri tarafından bu konuda şikayet yapılabileceği- Gerekçeli kararın yazıldığı tarihin hükümde yer alması gerektiği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin, borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesine neden olunması sebebiyle hakkın kötüye kullanılması olduğu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı,ilamın bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmasının dürüstlük kuralına uymadığı-
Haczin, borçlunun ev veya işyerinde değil de, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmediği, üçüncü kişiye ait ev ya da işyerinde yapılmış olması halinde 99. maddenin uygulanarak alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi kendisine İİK' nun 89. maddesi uyarınca gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine 04.04.2013 tarihinde itiraz etmiş olmakla birinci ve ikinci haciz ihbarnamelere ilişkin tebliğ işlemini öğrendiği 04.04.2013 tarihinden itibaren İİK 16/1 maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 20.06.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliği işlemine yönelik şikayetin süreden reddi gerektiği- Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen ve İİK'nun 89/3. maddesinde belirtilen prosedürü yerine getirmeyen borçlunun artık kendisine gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptalini istemekte hukuki yararı olmadığından üçüncü haciz ihbarnamesine yönelik şikayetinde reddi gerektiği-
İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmek suretiyle maaş haczi yapılamayacağı- Yasanın bu emredici hükmüne aykırılığın İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu-
