Alacaklının borçlunun emekli maaşına haciz konulması talebi ve icra müdürlüğünce SGK İl Müdürlüğü'ne hitaben hazırlanan emekli maaş haczine ilişkin haciz müzekkeresi bulunsa da, ilgili SGK'nca uygulanmış haciz olduğuna ilişkin bir yazıya rastlanmadığından, mahkeme kararı bozulmuş ise de; mahkemece bozma kararından sonra yeniden yapılan incelemede, SGK İl Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı ile şikayete konu takip dosyasından borçlunun emekli maaşına haciz konulduğu ve aylık kesintilerin yapılarak dosyaya gönderildiği hususu tespit edildiğinden, haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin borcun bir kısmına kefil olduğu ve şikayet tarihinden önce kefilin sorumlu olduğu miktarın ödendiği anlaşıldığından, muhtıranın iptaline dair icra mahkemesi kararının onanması gerektiği-
Takipten önce murisin vefatı üzerine, takibin mirasçılar hakkında başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, mirasın reddine ilişkin davanın, takibin kesinleşmesinden sonra açıldığı ve mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği görüldüğünden, bu durumda, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alındığı anlaşılmakla, mahkemece borçluların başvurusunun "borca itiraz" olarak nitelendirilemeyeceği, "şikayet" olarak değerlendirilip kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği-
Bilirkişi raporunda, faiz ve Eruo kuru hesabının, ihtiyati haczin kesinleştiği tarihe göre değil, takip dosyasına yatan paraların dosyaya girdiği tarihe göre yapılmasının yerinde olduğu- Şikayet konusu yapılan ve bilirkişi tarafından da esas alınan dosya hesap tarihinden önce olan ödemenin bilirkişi tarafından hesaplamada dikkate alınmadığı görüldüğünden, takip dosyasında yapılan tahsilatlar nazara alınarak denetime elverişli olacak şekilde ek bilirkişi raporu alınması gerektiği-
İlamlı icra takibinde borçlunun, icra emrinin tebliğinden sonraki bir dönemde, ilamın zamanaşımına uğramış olduğu iddiasında ise, İİK 33/2 fıkrası uyarınca bir zamanaşımı itirazını her zaman ileri sürebileceği-
Haczi öğrenme tarihine göre başvuru süresinin son günü resmi tatil günü olan Cumhuriyet B.ına rastladığından, resmi tatili takip eden ilk iş günü yapılmış olan itirazın süresinde olduğu-
Borçluya İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmediği ve bu durumda, borçlunun taşınmaz üzerine yapılan hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğunun ve yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerektiği- Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği- Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipoteği bulunan banka ile borçlu arasında imza olunan kredi sözleşmesi gereğince (mortgage kredisinin teminatı olmak üzere) adı geçen banka lehine kurulan ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmadığı-
Kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin ilamlarda harç ve vekalet ücretinin maktu olduğu-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, mahkemece bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İİK. mad. 68/b ve 150/ı 'nın tüketici (konut) kredilerinde uygulanma olanağı olmadığı- İlam niteliği bulunmayan belgeye yönelik şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceği-