kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazlar üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) belirlenip, çekişmeli yeri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılıp, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde dayanak tapu kaydının hukuken değer taşımayacağı gözetilip, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun tespiti halinde ise dayanak tapu ve vergi kayıtlarının maliklerinin kimler oldukları, kayıt maliklerinin aralarında ırsi ilişki bulunup bulunmadığı, mirasçılarının kimler oldukları, tapu ve vergi kayıtlarının malikleriyle katılan davacılar ve davalı kişiler arasında mirasçılık ilişkisi olmadığı, yine katılan davacılarla davalılar arasında mirasçılık ilişkisi bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların kimden kime kaldığı, kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı tespit edilerek çekişmeli taşınmazların gerçek hak sahipleri belirleneceği-
Davacının imar affı başvurusunda bulunduğu tarih itibariyle üzerinde gecekondu inşa ettiği taşınmazın hazine adına tapuda kayıtlı olması nedeniyle 2981 sayılı kanun gereğince işlem yapılarak,arsa tahsis bedelinin yetkili kuruluşa tam ve geçerli olarak ödendiği, aynı taşınmazın hazine tarafından 2011 yılında belediyeye bedelsiz olarak devrinden sonra davalı belediyenin 01.03.2011 günlü Encümen kararı ile davacıdan talep ettiği arsa tahsis bedelinin mükerrer ödeme teşkil ettiği-
Davacının mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açtığı ve davalının taşınmazı haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın kullandığı iddiasında bulunduğu; ancak davalının taşınmazı kullanımının kira aktinden kaynaklandığından davacının keşide ettiği ihtarnamede dahi kira ilişkisini kabul ettiği, diğer paydaşların da kira ilişkisini kabul etmeleri karşısında haksız elatmadan söz etme olanağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının malik olduğu dönemde çekişmeli taşınmaza kapı ve pencere pvclerini sökmek suretiyle davalının fiili elatmasının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenip, fiili elatması olmadığı takdirde davalının çekişmeli taşınmazın satışına engel olma şeklinde muaraza yaratması nedeniyle bu yöndeki muarazasının giderilmesine karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu yeri bilen tarafsız bilirkişiler eşliğinde keşif yapılıp, keşifde davacı ve asli müdahile hak iddia ettikleri yerler göstertilip, kadastro tespitinde hangi parsele denk geldiği, kim adına tespit edildiği belirlenip, devlet ormanı olarak tahdit edilen parsel sınırları net olarak tespit edilip, tarafların dayandığı vergi kayıtları, idari men kararları, mahkeme kararları ve ferman mahalli bilirkişiler aracılığıyla nizalı yere uygulanıp, uyup uymadığı saptanarak sonuca göre bir karar verileceği-
Dava konusu taşınmaz dava dışı belediye adına kayıtlı olup, 04.07.2005 tarihli belgeye göre davacı adına tahsisli olup, taşınmazın davacı tarafından davalıya 04.07.2005 tarihli adi yazılı sözleşme ile haricen satılıp, satış sözleşmesi şahsi hakkın devrine ilişkin olup teslim de gerçekleştiğinden bu hakkını devreden davacı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunamayıp, 04.07.2005 olan tahsis tarihi itibariyle 775 sayılı Gecekondu Kanunu'nda belirtilen 10 yıllık devir yasağına ilişkin sürenin de geçtiğinden davanın reddi gerektiği-
Davalının kendi taşınmazı üzerine yaptığı yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK'nın 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemeyip yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şart olup davalının kendi taşınmazı içerisine yapmış olduğu pencere nedeniyle bir zararın doğmuş olduğu belirlenemediğinden davanın reddi gerektiği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olmasının aranmadığı, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunması gerektiği, davalının hiçbir kusuru olmasa da, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebileceği- Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davada, davacı tarafından davalı şirkete gönderilen ihtarnameye verilen cevapta tazminata konu kazıyı yaptığını davalı şirket kabul ettiğinden, işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
489 sayılı parsele davalının taşkın yapılaşmak suretiyle haksız müdahale ettiği saptandığından bu parsel yönünden davanın kabulü ile 753 parseldeki ağaçların davalı tarafından dikilip dikilmediğinin belirlenip, davalı tarafından dikildiği saptanır ise ağaçların davacının evine zarar verip vermediğinin açıklığa kavuşturularak, zarar veriyor ise 753 sayılı parsel malikinin davada yer alması sağlandıktan sonra zararın nasıl giderileceği (ağaçlar budanarak mı yoksa kesilerek mi) belirlenip, davacıya ait 490 sayılı parsele su sızıntısı olup olmadığının var ise bunun davalının eyleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilerek, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tapuda ... adına kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesine yönelik davada, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarıldığına dair şerh bulunmadığı gibi yörede yapılan kullanım kadastrosu sırasında da 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-