6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin 1. bendinin (b) alt bendi gereğince yargı yolunun caiz olması dava şartı olup 115. maddesine göre ise mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edildiği-
Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında tescil istemiyle açılan davada; taşınmazın sınırları içinde bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, delilleri toplanması daha sonra asıl dosya davacısı ve birleşen dosya davacıları taraflardan çekişmeli taşınmazın kendilerine ne şekilde intikal ettiği (taksim, satış, bağış vs.) sorularak, kendilerine bu husustaki iddialarını kanıtlama imkanı tanınması, davacı taraflarca çekişmeli taşınmazın geçerli bir sebeple murisinden kendisine intikal ettiği ispat edilemediği takdirde aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi; davacı taraflarca aktif dava ehliyetinin bulunduğunun kanıtlaması halinde ise, işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği-
Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği- 7194 sayılı Yasanın dava şartlarından olan kesin hükmün değerlendirilmesine engel bir düzenleme içermediği-
Asıl dava tarihi itibarıyla yabancı mahkemede açılmış bir dava bulunmadığı dikkate alınarak asıl dava hakkında 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken asıl davadan sonra açılan ve kesinleşen yabancı mahkeme kararının kesin hüküm olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu-
Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği- Dava şartlarından olan kesin hüküm itirazının öncelikle incelenmesinin gerektiği-
Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği-
İştirak nafakası davalının ergin olması ile birlikte kendiliğinden sona erdiğinden, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı- "Dava konusu bu istem hakkında hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" şeklinde hüküm kurulması gerekli olduğu-