Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği-
Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği- Dava şartlarından olan kesin hüküm itirazının öncelikle incelenmesinin gerektiği-
Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği- 7194 sayılı Yasanın dava şartlarından olan kesin hükmün değerlendirilmesine engel bir düzenleme içermediği-
Asıl dava tarihi itibarıyla yabancı mahkemede açılmış bir dava bulunmadığı dikkate alınarak asıl dava hakkında 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken asıl davadan sonra açılan ve kesinleşen yabancı mahkeme kararının kesin hüküm olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu-
İştirak nafakası davalının ergin olması ile birlikte kendiliğinden sona erdiğinden, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı- "Dava konusu bu istem hakkında hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" şeklinde hüküm kurulması gerekli olduğu-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin tamamlanabileceği, İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Dairemiz uygulamalarında sigorta davalarında örneğin dain-mürtehinden muvafakat alınması, İİK'nin 277. maddesinden kaynaklanan davada "aciz belgesi" gibi dava şartı ibrazı olarak kabul edilen hususlar bu eksiklik varsa dava usulden red edilmemekte bu eksikliğin tamamlatıldığı, o halde, kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun 12 aylık bekleme süresinin de bu aşamada evleviyetle dolduğu dikkate alınarak, usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulması gerekeceği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerektiğinden adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetleri dikkate alarak oluşturacağı raporda , haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerini dikkate alarak yapması gerektiği ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre maluliyet rapor tanzimi için davacı vekiline kesin süre verilerek sunulacak rapora davalı vekilinin UHH kararına ilişkin diğer itirazları da değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği-
Davacı sigortalı tarafından dava açılmadan önce Kuruma başvurulmadan tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemli eldeki davada- ''...hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na müracaat edilmesi zorunludur.'' ve ''Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır.'' düzenlemesi gereği davacının Kuruma müracaat edip etmediği- Davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurması için davacıya iki haftalık kesin süre verildiği ve verilen süre içinde davacı vekilinin gerekli başvuru şartını yerine getirdiği ancak Kurum tarafından yapılan müracaata altmış gün içinde cevap verilmediğinden talebin reddedilmiş sayıldığı-