2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK'nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğunun Yargıtay'ca kabul edildiği, bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği-
Dava, davacı şirkette bir dönem şirket müdürlüğü yapan davalılar murisinin kötü yönetimi nedeniyle şirkete verdiği zararın tahsili istemine ilişkin açılan sorumluluk davasının kabulünün gerekip gerekmediği-
İtirazın iptali davalarında, ortada geçerli bir icra takibinin bulunmasına ilişkin dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı- Alacaklı tarafından, dava konusu icra takibinden sonra girişilen icra takibi sırasında, ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrildiği ve fakat elde olunan hasılanın borcu ödemeye yetmediği için rehin açığı belgesi düzenlendiği anlaşılmaktaysa da, genel haciz yoluyla icra takibinden ve itirazın iptali davasından sonra düzenlenen rehin açığı belgesinin, rehin tutarının altında kalan alacağın tamamı için girişilen bu davaya konu icra takibine geçerlilik kazandırmayacağı ve açılan itirazın iptali davası açısından dava şartının tamamlanması gibi bir etkisinin bulunmasının söz konusu olmadığı- "Davacı, vekilinin yargılama sırasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde bulunması ve kesin rehin açığı belgesi ibraz etmesi ile hüküm esnasında noksanlık giderildiğinden, artık davanın usulden reddedilemeyeceğine" dair karşı oyun benimsenmediği-
MTV alacağının yediemin ücretinden önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikâyet yolu ile çözülebilirse de; yediemin ücretinin tespitinde yedieminin kendi tarifesi yerine Adalet Bakanlığınca belirlenen ücret tarifesinin uygulanacağına ilişkin belirleme ve yediemine ödenecek ücretin ne kadar olacağının tespit edilmesinin genel mahkemelerde yapılacak yargılama ile çözülebileceği-
İcra ve İflas Kanunu’ndaki süreler hakkında HMK’nın 102 ila 104. maddelerinde düzenlenen adli tatile ilişkin hükümler uygulanamayacağı- İİK’nın 269/a maddesinde öngörülen ihtar müddetinin bitim tarihinin adli tatile denk gelmesi durumunda, ihtar müddeti adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılmayacağı, ödeme süresinin hesaplanmasında İİK’nın 19. madde hükmü uygulanacağı- Alacaklı vekili, İİK. 269/a uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 30 günlük ödeme süresinin bitmesinden sonra ve ödeme süresinin bitimini takip eden 6 ay içinde tahliye talep etmiş olduğundan mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafından davalı aleyhine Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin kararıyla yapılan başvurunun kabulüne kesin olarak karar verildiği anlaşıldığından davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Konkordato talebi üzerine kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi durumunda, mahkemece, HMK. m.20'de belirtilen sürede talep olması halinde, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi ve konkordatoya yönelik alınan tedbir kararlarının re'sen kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiği-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiğinin düzenlendiği, bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği-
Mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı Kanun'un 115/2. maddesi uyarınca 7036 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki düzenleme gereği davaya konu istemi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun ret iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süreli ihtarat gönderilmesi, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması hâlinde, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi, Kuruma başvuru şartının tamamlanması hâlinde ise davanın esasına girilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı dışındaki yıllık ücretli izin ve ihbar tazminatından son yüklenicinin sorumlu olduğuna dair hesaplamanın yapılmadığı, bilirkişi raporunun yetersiz olup, bu haliyle hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, bu durumda mahkemece bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kıdem tazminatı dışındaki yıllık ücretli izin ve ihbar tazminatının tüm yükleniciler arasında paylaştırılmasının doğru olmadığı- Mahkemece, Ticaret Sicil Müdürlüğü kaydından re’sen silindiği anlaşılan davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere davacı tarafa HMK’nın 115/2. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca kesin süre verilmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-