Davacının daha önce aynı kaza nedeniyle, aynı taleple davalı sigorta şirketine karşı Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yaptığı, yapılan yargılamada Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı itiraz edilmeyerek kararın kesinleştiği tespit edildiğinden davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu'nun 142. madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılarına tanınmış olup, borçlunun alacaklı sıfatı bulunmadığından ve kendisine pay ayrılmadığından itirazda hukuki yararı bulunmayıp, dava konusu somut olayda da davacılar ....... ve ................ borçlu oldukları için sıra cetveline itiraz haklarının bulunmadığı, bu durumda mahkemece, borçlunun sıra cetveline itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bozma ilamında davacı arsa sahibince davaya konu edilen 7, 8, 9 ve 12 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarına ve ikamet edenlere karşı müdahalenin men'i ve kal istemli dava açılması gerektiğinin belirtildiği, bozma ilamına uyan mahkemece davacı arsa sahibi vekiline 03.11.2020 tarihli 6 ncı duruşmada, davaya konu edilen 7, 8, 9 ve 12 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarına ve ikamet edenlere karşı müdahalenin meni ve kal istemli dava açması için 4 haftalık kesin süre verildiği, süresinde dava açılmaması durumunda mevcut dosya durumuna göre karar verileceğine dair ihtarat yapıldığının anlaşıldığı, ancak mahkemece verilen kesin süre içinde taşınmaz paydaşlarına ve ikamet edenlere karşı davacı tarafça müdahalenin meni davasının açılmadığı, mahkemece, müdahalenin men'i talebinin taraf teşkili sağlanmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Yerel mahkemece verilen görevsizlik kararı ile mahkemeye gelen dosyanın işverenin işçi alacağının davalı şirketin iflas tarihinden önce doğmuş olduğundan iflas alacağı olup bu davanın kayıt kabul davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, taraflar arasında aynı olaya ilişkin daha önce açılan kayıt kabul davasının olduğu, anılan davanın yargılamasının devam ettiği gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/1-ı, 115/2 maddeleri uyarınca derdestlik sebebiyle usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararının İİK'nın 281/2. maddesine göre verilmiş gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu, ayrıca ihtiyati hacizlerin tatbik edildiği ............ İcra Müdürlüğünün ............. E. sayılı takip dosyasında şikayet edilen ..................... Anonim Şirketi’nin borçlu sıfatının bulunmadığı görüldüğünden, kararın infazına ilişkin inceleme görevinin, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren ............... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu-
TMSF tarafından alınan satış kararı ve yapılan işlemlerin davalı TMSF'nin idari bir kurum olması nedeniyle idari işlem ve karar niteliğinde bulunduğu-
Davalı şirket ile şirket ortakları olan diğer davalılar arasındaki tüzel kişilik perdesinin aralanması istemine ilişkin davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu-
Dava şartlarının sonradan tamamlanması halinde dava açıldığı tarihdeki dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesinin mümkün olduğu, dava şartı noksanlığı kendiliğinden tamamlanmasa dahi tamamlanmasının mümkün olması durumunda, davacıya 2 haftalık kesin süre verilmesi gerektiği, davacının teminatın iadesi ve sözleşmenin feshi işleminin iptalini istemekte hukuki yararının bulunduğu ve bu nedenle dava tarihinden sonra teminatın irat kaydedildiğinden bahisle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin isabetli bulunmadığı-Davanın eda davası olduğu ve davacının her iki talep yönünden de söz konusu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun gözetilmesi, ceza dosyasının da incelenmesi suretiyle toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, ulaşılacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
Bu nedenle istifa eden yönetim kurulu üyesinin bu işlemin tescil ve ilanında hukuki yararı olacağı, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davacının ortaklıktan ayrıldığının tespiti ve ortaklıktan ayrıldığının Ticaret Siciline tesciline ilişkin dava ve talebinin anonim şirketlerde hisse devrinin tescilinin zorunlu olmaması nedeniyle bu konuda tespit ve tescilinin istenmesinde hukuki yarar bulunmadığından buna yönelik dava ve taleplerin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının anonim şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığının tespiti ve tesciline ilişkin dava ve talebinin kabulüne, davacının davalı şirket yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığının tespiti ile ticaret siciline tesciline karar verilmesi gerekeceği-
Davacı sigorta şirketi tarafından kasko poliçesiyle sigortalı aracın karıştığı tek taraflı kazada yol kusuru nedeniyle ödenen hasar bedelinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden rücuen tazminat istemi- Yargı yolu-