Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteği-
Bütünleyici parça niteliğinde olmayıp her zaman için ana taşınmazdan sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği- E. davası açma hakkının bulunduğu hallerde bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı-
"İlamın bir bütün olması nedeni ile aynı ilama dayanılarak her bir davacı için ayrı takip başlatılamayacağı"na yönelik yapılan başvuru mahkemece reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi'nce "davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve her davacı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulduğu" gerekçesi esastan reddedilmişse de, kötü niyetli olmasa da, alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesine neden olunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşıldığından, alacaklının bu davranışının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
İİK. mad. 361 uyarınca, yanlışlıkla bir tarafa para tevdi olunduğu anlaşıldığında, para başkaca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınabileceğinden, davacı tarafından icra dairesi aracılığıyla ödenen paranın tahsili istemi yoluna gidilmesi gerekeceği- Davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve böylece davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesini sağlamanın hakkın kötüye kullanılması olduğu; hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı-
8. HD. 03.07.2017 T. E: 13050, K: 9778-
Taraflar arasındaki sözleşmenin maddesi yok hükmünde olduğundan TBK. mad. 77 gereğince sözleşmenin feshi durumunda tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak, birbirlerine verdiklerini talep edebilecekleri- İş sahibinin malvarlığında bir çoğalmadan söz edilebilmesi için, yapılan işlerin onun işine yaraması gerekeceği- İmalat bedeli hesaplanırken yapılan imalatlardan arsa sahiplerinin faydalanıp faydalanamayacağı da tespit edilip, bilirkişiden bu konuda ek rapor alınarak yapılan inşaatın arsa sahiplerinin yararına olduğu tespit edilmesi halinde sözleşmenin feshi davasının açıldığı tarihteki piyasa rayiçlerine göre imalat bedelinin hesaplanması ve bu miktarın hüküm altına alınması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği-