TTK. 101'/1deki beş yıllık zamanaşımının ancak taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunması halinde uygulanabileceği- İtirazın iptali davasında, davacının "ne şekilde kötü niyetli olduğu" belirlenmeden, kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği-
Dava tarihine kadar alacak isteminde bulunmuşsa, önceki bir tarihten itibaren alacak hesaplanmasının talebin aşılması niteliğinde olacağı- Dava dilekçesinde, alacak talep edilen dönemler net olarak bildirilmemesine, yargılama sırasında dinlenilen tanık beyanları ve dosyaya ibraz edilen belgelere göre de kiralama süreleri duraksamasız tespit edilememesine rağmen, bilirkişi tarafından tahmini olarak hesap edilen döneme ilişkin alacak miktarı hüküm altına alınmışsa da, mahkemece, davacı tarafa bu konudaki talebi açıklattırılması gerektiği- Dava, davalı tarafından kiracılardan tahsil edilen kira alacağından miras payına isabet eden alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkin olmakla, dava konusu alacağa faiz tahakkuk ettirilebilmesi için davalının temerrüde düşürülmüş olması gerektiği-
Davacı ile davalı arasındaki taşeron sistemi ile ortaklık sözleşmesi feshedildiğine göre davacı sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince verdiklerinin iadesini isteyebileceği ve bu durumda davacının yaptığı toplam iş miktarı tespit edilip, bu bedelden devraldığı bağımsız bölüm bedelleri ile varsa tahsil ettiği paralar mahsup edilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kısa vadeli ihracat sigorta poliçesine dayalı tazminat istemi-
Sözleşmeden doğan hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak talepte bulunulamayacağı- Sözleşme şartlarına uymadan düzenlenen ceza faturaları nedeniyle yapılan ödemelerin iadesi davasında, ceza faturalarının düzenlenmesine ilişkin olarak; taraflar arasında 16.09.2009 tarihinde imzalanmış sözleşmede "ceza faturalarının düzenlenmesinden önce davacıya ihtar şartını içerdiği", 21.05.2012 tarihinde imzalan sözleşmede ise "ihtar şartı hakkında bir düzenleme içermediği" anlaşıldığından, sonraki sözleşmenin ihtar şartını öngörmemesi halinde aynı konu hakkında önceki (ilk) sözleşmenin koşullarının geçerli olacağı ve hem ilk sözleşme nedeniyle düzenlenen ceza faturalarının hem de sonraki tarihli sözleşmeye dayanarak hazırlanan ceza faturalarının sözleşme ihlalinin davacıya ihtarı yapılmadan düzenlenmesinin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğu- Davacının itiraz dilekçesinin, ilk sözleşme dayanak gösterilerek düzenlenen ceza faturalarına ihtirazi kayıt olarak kabul edileceği, bu durumda yapılan itirazın, ilk sözleşmenin devamı niteliğindeki ikinci sözleşmeye dayanak gösterilerek düzenlenen ceza faturaları içinde geçerli bir ihtirazi kayıt olduğu- Faturalar yapılan işin içeriğiyle doğrudan bağlantılı olmadığından, sözleşme hükümlerine uymayan bir ödeme yapılmış olması halinde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyenin zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdatını talep edebileceği-
Mahkemenin, davalıya kredi kullandırıldığı tarihte kısıtlı olduğuna ilişkin yazının bankaya tebliğ edilmesi nedeniyle temyiz kudretine haiz olmayan kısıtlıya kredi kullandırılmasında bankanın ağır kusurlu olduğu ve kredi sözleşmelerinin geçersiz olduğu yönündeki belirlemesi doğru ise de, davaya konu genel kredi sözleşmeleri uyarınca bankaca yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri muvacehesinde kısıtlıdan -TBK. m. 77 uyarınca- talep edilebileceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemi-
Ortaklardan hiçbirinin kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve füru ile kooperatif arasındaki şahsi işe veya davaya dair olan görüşmelere katılamayacağı ve oy kullanamayacağı- Toplantıya katılan ortakların genel kurul kararının iptalini isteyebilmeleri için alınan karara muhalif kalarak muhalefetlerini toplantı tutanağına yazdırmaları gerektiği- İptali istenen karar genel kurula katılan ortaklarca oy birliği ile alındığından davacılardan biri dışındaki davacıların bu maddenin iptalini istemelerinin mümkün olmadığı-Oylamaya katılmaması gereken kişilerin katılarak oy kullanmasının alınan kararın nisabına etkisi bulunup bulunmadığı üzerinde durularak ve her bir davacının istemi ayrı ayrı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği- Genel kurul kooperatifin en yetkili organı olup hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararları alabileceği gibi önceden alınan ve uygulanan kararları değişen koşullara göre kazanılmış haklara zarar vermemek koşuluyla değiştirebileceği-  Genel kurulunca alınan karar uyarınca 75 er m² olarak inşa edilmesi gereken dükkanlar daha büyük olarak inşa edilmiş ise, bu yerlere sahip olan ortakların diğer ortaklar ve kooperatif aleyhine nedensiz şekilde zenginleştikleri kabul edilerek mahkemece, gerekirse konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla mahallinde keşif yapılmak suretiyle dükkanların genel kurul kararında belirlenenden daha büyük yapılıp yapılmadığı ve bu parselde dükkan sahibi olan kişilerin kooperatif aleyhine zenginleşip zenginleşmedikleri üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği-
Sebepsiz zenginleşmenin temelini oluşturan gayrimenkul satış sözleşmesine dayanıldığından, zamanaşımı süresi 10 yıl olup, taraflar arasında tapuda yapılan resmi akit sözleşmesinden itibaren başlayacağı- TMK. 1007 uyarınca açılan davalarda kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımadığı- Davalı olarak Hazinenin taraf gösterilmesi gerekirken, tapu müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılan davada, temsilde yanılma hali bulunduğundan, bu durumun mahkemece re'sen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması, Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra karar verilmesi gerektiği-
İyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararının bulunmadığı-