Borçlu şirkete ait taşınmaz üzerinde 1. ve 2. derece ipoteği bulunan davalı alacaklı şirkete, sıra cetvelinde fazla ödeme yapılması sebebiyle açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın “sıra cetveline itiraz davası olduğu” ve sıra cetvelinin alacaklıya tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük hak düşürücü süreye uyulması gerektiği-
Kendisine havale edilen paranın "borç" olarak değil, "başkasının borcunu ödemek için gönderildiğini" savunan davalının vasıflı ikrarda bulunduğu ve vasıflı ikrar bölünemeyeceği için ispat yükünün davacıda olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşme herhangi bir şekil şartına tabi değilse sözleşmenin geçersizliği öne sürülerek sebepsiz zenginleşmenin vuku bulduğu iddiasının yersiz olduğu- Bayilik sözleşmeden kaynaklanan alacağın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Davacının davalıya isim hakkı açıklamasıyla ödediği bedelin karşılıksız kaldığı anlaşıldığından, mahkemece isim bedeli talebinin ıslahla arttırılan kısmının zamanaşımına uğramadığı belirlenerek bu alacağın tamamına hükmedilmesi gerektiği-
Davaya konu taşınmazın tarafların murisi adına kayıtlıyken, taraflara verasette iştiraken intikal ettiği, davacı tarafından 517 parsel üzerindeki binanın kara bina halindeyken, yani sadece direkleri mevcutken, duvarlarının, sıvasının ve içi de dahil bütün inşaatının davacı tarafından yaptırıldığı iddiasıyla talepte bulunulan somut olayda; tespit edilen eşyanın bütünleyici parça niteliğinde bulunmadığı ve menkul eşya niteliğindeki eşyaların her zaman için maliki tarafından sökülerek alınıp götürülebileceği hususu ve ayrıca taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işler olduğu, bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini arttıran faydalı ve zorunlu giderler olup, iyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin, koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK’nin 77 ve devamı maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği, iyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin yaptıkları giderlerin, taşınmazın ortaklığının satılarak giderilmesi ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale geleceği, bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararının bulunmadığı-
Sebepsiz zenginleşenin, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altında olduğu- Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda iki yıllık zaman aşımı süresinin (TBK. 82), hak sahibinin, mal varlığındaki eksilmeye yol açan işlemi ve sebepsiz zenginleşeni tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, ondan önceki noksan bilgiler ve tahminlerin bu sürenin başlangıcına esas olamayacağı- Harici satış sözleşmesine dayalı bedel talebine ilişkin davaya yasal süresi içerisinde cevap vermemiş olan davalının süresinden sonra vereceği cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'inde bulunabilmesinin ancak davacının muvafakat etmesi ile mümkün olduğu- 
Davacının, (davalılar ile ortak murisinden kalan) taşınmazdaki tamir ve tadilata yönelik iyileştirme bedeline ilişkin taleplerinin sebepsiz zenginleşme davasına konu edilebileceği, taşınmazın, ayrı bir muhdesat niteliğinde olmadığı, bu nedenle bağımsız muhdesat olarak değerlendirilemeyeceği hususları dikkate alındığında, iyileştirme bedelleri yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiği- Taşınmaz üzerindeki muhtesatlar yönünden hüküm fıkrasında kabul edilen muhdesatların ayrı ayrı nicelik ve nitelikleri açıklanmak suretiyle gösterilmesi gerektiği-
Yapı maliki tarafların, ana taşınmazı kentsel dönüşüm kapsamında yıktırarak yeniden inşa edilmek üzere dava dışı yüklenici ile anlaştıkları, bu kapsamda taraflar ile dava dışı yüklenici arasında, düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığı uyuşmazlıkta, davacılar, "binanın yıkılarak yeniden inşa edilmesiyle birlikte, bağımsız bölümler arasında sebepsiz zenginleşme neticesi doğuracak şekilde açık bir eşitsizlik meydana geldiğini" ileri sürmüş olup, davalıların sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri hususu, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, mahkemenin bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vermesi gerektiği-
Muhtesatın tespiti isteği-
TTK. 101'/1deki beş yıllık zamanaşımının ancak taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunması halinde uygulanabileceği- İtirazın iptali davasında, davacının "ne şekilde kötü niyetli olduğu" belirlenmeden, kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği-
Dava tarihine kadar alacak isteminde bulunmuşsa, önceki bir tarihten itibaren alacak hesaplanmasının talebin aşılması niteliğinde olacağı- Dava dilekçesinde, alacak talep edilen dönemler net olarak bildirilmemesine, yargılama sırasında dinlenilen tanık beyanları ve dosyaya ibraz edilen belgelere göre de kiralama süreleri duraksamasız tespit edilememesine rağmen, bilirkişi tarafından tahmini olarak hesap edilen döneme ilişkin alacak miktarı hüküm altına alınmışsa da, mahkemece, davacı tarafa bu konudaki talebi açıklattırılması gerektiği- Dava, davalı tarafından kiracılardan tahsil edilen kira alacağından miras payına isabet eden alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkin olmakla, dava konusu alacağa faiz tahakkuk ettirilebilmesi için davalının temerrüde düşürülmüş olması gerektiği-