Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile şampiyonluk prim alacaklarının ödetilmesine-
Kıdem tazminatı, iihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Ücret alacağı farkı, ikramiye alacağı farkı, fazla sürelerle çalışma alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, ikale ikramiyesi fark alacağı, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada; hakkın zamanaşımına uğramayacağı; alacağın zamanaşımına uğrayacağı; nakle tabi personel olduğu anlaşıldığı takdirde, davacının ücretine zam uygulanmaması nedeniyle fark alacakları belirlenip hüküm altına alınması gerektiği; daha sonraki sözleşmelerde ücretin açıkça belirli olmadığından bu zam oranlarının kaldırıldığından söz edilemeyeceği; davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunup bulunmadığı, bu bağlamda üst düzey yönetici olup olmadığı, şayet bu alacağa hak kazandığı kabul edilir ise hesabının nasıl olacağı hususlarında, dosyadaki bilgi, belge ve bilhassa taraf tanık beyanlarından davacının üst düzey yönetici olmadığı, dolayısıyla fazla mesaisini kendisinin belirlemediği anlaşılan işyerinde her ne kadar 40 saat çalışma kabul edilmiş ise de sözleşmede açıkça fazla mesainin aylık çalışma ücretinin içinde olduğu açıklandığından bu sözleşme hükmü gereğince haftalık 45 saat ile yılda 270 saat haftada 5.20 saat toplam 50.2 saat için ücret kararlaştırıldığını, bilirkişice tespit edilen haftalık 55 saat mesai nedeniyle (55-50,2=4,8) saat haftalık mesai için fazla mesai ücreti hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği-
Davacının geçici olarak görevlendirilmek istendiği bölüm ile fesihten evvel çalıştığı iş ve bölüm arasında herhangi bir fark bulunmadığı bilirkişi raporunda belirtilmesine karşın raporun sonuç bölümünde "tarafların görev bölümlerinin belirtilmesinde tam netlik olmadığı" ifade edilerek davacının görevlendirilmek istendiği boyahane bölümünde davacı işçi için esaslı değişiklik niteliğinde kabul edilebilecek işlerin de bulunduğu göz önüne alındığında davalı işverenlikçe davacıya sunulan görevlendirme yazısında davacının geçici olarak çalıştırılmak istendiği yere ve zamana ilişkin açık bir bilgilendirme bulunmaması sebebiyle usulüne uygun olmayan görevlendirme yazısı gereğince yapılan feshin haklı sebebe dayanmadığı dikkate alınarak davacının talep ettiği kıdem ve ihbar alacaklarına hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasında, işçinin rızası alınmadan ücretinin düşürülüp düşürülemeyeceği ve sonuçları noktasında uyuşmazlık bulunduğu davada, her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamayacağı- İşçinin aldığı ücret miktarının düşürülmesi, ikramiyenin veya sosyal yardımın kaldırılması, işçinin işyeri organizasyonunda mevcut görevinden daha alt seviyedeki bir göreve atanması, çalışma koşullarının ağırlaştırılması gibi durumların 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesi anlamında iş sözleşmesinin içeriğinin işçi aleyhine değiştirilmesi anlamına geleceğini- İşçinin açıkça onay vermediği esaslı değişikliklerin işçiyi bağlamayacağı-
Davanın açıldığı tarihte alacak miktarının belirlenmesi imkansız ise belirsiz alacak davası açılabileceği, öte yandan alacaklı tarafından alacağın miktar ve değerinin tam olarak belirlenmesi beklenemez ise yine belirsiz alacak davası açılabileceği- Hakimin takdir alanına giren manevi tazminatın takdiri indirime tabi fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, cezai şart, sözleşmenin kalan süresine ait ücret gibi alacakların başlangıçta tam olarak ve tamamen belirlenmesinin mümkün olmadığı-
Ücret farkı alacağının ödetilmesine-
Davacı hastalığı nedeniyle ameliyat olup raporlu geçirdikten sonra işe geldiğinde işveren tarafından yazı ile "görülen lüzum üzerine işyerinde beyaz yaka çalışanlarının büro, tuvalet temizliği ve çay işini yaparken ... tarihinden itibaren üretimde çalışan bayanların tuvalet ve soyunma odalarının temizliğinde görevlendirildiğinin" bildirildiği ve davacının bu teklifi reddi görülmekle, davacıya önerilen yeni görev yeri ile en son yapmakta olduğu görev yerinde yapılan işlerin niteliği aynı ve yakın olsa da, işin kapsamı çalışma saatleri, şartları ve yoğunluğu dikkate alındığından işin ağırlaşıp ağırlaşmayacağı konusunun açıklığa kavuşturulması gerektiği- Teklif edilen işin, çalışmakta olduğu yerdekinden emek ve süre yönünden daha yoğun bir çalışma gerektiği tespit edilirse, "iş şartlarında esaslı değişlik" olduğu kabulüne göre alacaklar konusunda davacı yararına değerlendirilme yapılması gerektiği-
Dosya içeriğine göre davacının davalı iş yerinde çalıştığının, brüt ücret miktarında uyumazlık bulunduğunun, fazla mesai ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücret alacağının işveren elindeki kayıtlarla hesaplanması gerektiğinin, bu nedenle alacakların başlangıçta belirsiz olduğunun anlaşıldığı, açıkça belirli olmayan ve tartışmalı alacaklar ise kısmi eda külli tespit davası konusu yapılabileceğinden, mahkemece yazılı gerekçe ve yasaya aykırı olarak sürede verilmeden hukuki yarar şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacının davalı iş yerinde çalıştığı, taraflar arasında brüt ücret miktarında uyuşmazlık bulunduğu, kıdem ve ihbar tazminatlarının giydirilmiş ücret üzerinden, fazla mesai ücreti, genel tatili, hafta tatili ve izin alacağının işveren elindeki kayıtlarla hesaplanması gerektiği, bu nedenle alacakların başlangıçta belirsiz olduğu, açıkça belirli olmayan ve tartışmalı alacaklar ise kısmi eda külli tespit davası konusu yapılabileceğinden, mahkemece yazılı gerekçe ve yasaya aykırı olarak süre verilmeden hukuki yarar şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-