Dava dilekçesinin doğrudan davalının mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesi sebebiyle tebliğ usulsüz olduğuna göre davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden 06.03.2015 tarihli duruşmada davaya cevap vermesi yönünde verilen iki haftalık sürede verdiği cevap dilekçesinin ve cevap dilekçesinde ileri sürülen yetki itirazının süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu sebeplerle davalının yetki itirazının hadise şeklide incelenerek esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Kadının davası temyiz edilmediğinden boşanma kararı kesinleşmiş olup, erkeğin davası yönünden boşanma davasının konusuz kaldığı, o halde erkeğin boşanma davası hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek dava tarihindeki ve haklılık durumuna göre yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekeceği-
Davacı murisin çocukları olan ve mirasçı olarak boşanma davasını takip eden kişilerin ile davalı ile aralarında ceza davası da olması halinde tanık olarak verdikleri beyana değer verilebilir mi?
Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunu kabul etmişse de, tarafların kusurlarının neler olduğunu belirtmemesi ve ziynet alacağı davasının kabulüne ilişkin gerekçelerin karar yerinde gösterilmemesi halinde kararın usul ve yasaya aykırı olduğu-
Her iki boşanma davasının kabulüne ilişkin gerekçe ve taraflara yüklenen kusurlu davranışlar karar yerinde gösterilmeden gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
Davalının, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği- Davacı kadının ön inceleme aşaması tamamlanana kadar, davalının kendisine fiziksel şiddet uyguladığı vakıasına dayanmadığı, dayanılmayan bu vakıanın davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre davalının boşanmaya sebebiyet veren vakılardan tamamen kusurlu bulunduğu- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre küçüklerin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çok olup, mahkemece hakkaniyet ilkesi (TMK. mad. 4) de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Davalı erkeğe cevap dilekçesi tebliğ edilmeden, ön inceleme duruşması ve tahkikat duruşması yapılarak karar verilmiş olup bu şekilde tarafların ikinci dilekçelerini sunma hakları ortadan kalktığından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme aşamasına geçilemeyeceği ve açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
Tarafların ortak çocuğunun temyiz incelemesi aşamasında ergin olduğu anlaşıldığından davanın konusunun kalmamış olduğu-
Davacı kadının tazminat taleplerine ilişkin faiz talebi olmadığı halde talep aşılarak kadın yararına hükmedilen tazminatlara yasal faiz uygulanmasının doğru olmadığı- Davacı kadının almış olduğu emekli maaşının ne kadar olduğu, aldığı maaşın kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı hususuları araştırılarak, sonucuna göre yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesi gerekeceği-
Hakimin tarafların talep sonucu ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği-