Mahkeme, taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini söyleme hakkı vermeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 184. ve 186. maddelerinin emredici ve açık hükmünü uygulamadan hüküm verdiğinden hükmün münhasıran bozulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece verilen ilk hüküm kadın yararına verilen manevi tazminatın fazla olduğu gerekçesiyle bozulmuş olup, maddi tazminat ise bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleştiği bu husus gözetilmeden kadın yararına verilen maddi tazminatın indirilerek kesinleşen konuda yeniden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Ön inceleme duruşması yapılmadan, tensiple taraflara, dilekçelerinde göstermiş oldukları ve belge niteliğindeki delilleri sunmaları veya bulundukları yerlerle ilgili açıklamada bulunmaları ve tanık bildirmeleri için süre verilmesi sonuç doğurmayıp tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden, taraflardan tanıklarının isim ve adreslerini göstermeleri de beklenemeyeceği-
Boşanma davasında denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmeden, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte de bulunulmadan, hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve tarafların kusur durumu kararda belirtilmeden, gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile; kabule elverişli olmayan tanık beyanlarına, sebep ve saiki açıklanmayan izahlara dayanarak boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede sarsılması, davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiş olduğundan, boşanma isteğin reddi gerektiği-
Davacı erkek cevaba cevap dilekçesinde bildirmiş olduğu tanıklarının dinlenilmesinden açıkça vazgeçmediği gibi bu tanıklar yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşulları da oluşmadığı ve davacı erkeğin açıkça vazgeçmediği bu tanıkları dinlenilmeden hüküm kurulması davacının hukuki dinlenilme hakkının (HMK m. 27) ihlali niteliğinde olup açıklanan sebeple bu tanıklar (HMK) 240 vd. maddeleri gereğince usulüne uygun davetiye ile çağrılarak dinlenilip, deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Gerekçesiz karar oluşturulmasının usule aykırı olduğu-
2. HD. 18.04.2017 T. E: 2015/26593, K: 4524-
2. HD. 18.04.2017 T. E: 2015/26881, K: 4579-