2. HD. 18.04.2017 T. E: 178, K: 4583-
Ayrılık davası açıldıktan sonra, davanın ıslah edilerek evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası talep edildiği durumda, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken tek bir davaymış gibi hüküm kurulmasının HMK 297'ye aykırı olduğu-
Davalı-karşı davacı tanıklarının dinlenilmesinden açıkça vazgeçmiş olmayıp, davalı-karşı davacının açıkça dinlenmelerinden vazgeçmediği tanıklarının boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği dikkate alınarak, kusur belirlemesi ve boşanmanın fer'ileri yönünden ( HMK ) 240. vd. maddeleri gereğince usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-
Davalı, tahkikat aşamasında verdiği dilekçe ile yoksulluk nafakası talep etmiş olup davacı ise bu taleplerle ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmadığı gibi davalı tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış ıslah da bulunmadığı durum böyleyken, davalı kadının talep ettiği yoksulluk nafakası isteği ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirdiği-
Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile; kabule elverişli olmayan tanık beyanlarına, sebep ve saiki açıklanmayan izahlara dayanarak boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davalının ziynet eşyalarına yönelik harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış bir davası veya karşı davası bulunmadığı halde, davalının ziynet alacağına yönelik talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurmak gerekirken, işin esasına girilerek kabul kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
"Herhangi bir nafaka talebim yoktur" şeklinde beyan karşısında, kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
2. HD. 18.04.2017 T. E: 2016/19248, K: 4424-
Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hukuki sebebine dayanılarak açılmış boşanma davasında mahkemece, tanığın hazır edilmekle dinlenilmesine karar verilmesine rağmen tanık hazır bulunmadığından yargılamanın gecikmesini önlemek için tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş, davalı erkek açıkça tanığının dinlenmesinden vazgeçmediği gibi tarafların tanıklarını duruşmada hazır bulundurma yükümlülükleri de bulunmadığından HMK 240 gereği tanıkların usulünce davetiye ile çağrılmak suretiyle dinlenerek, delillerin hep birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kararda tarafların kusurlarının neler olduğunun gösterilmemiş olmasının ve vakıalara ilişkin gerekçeye yer verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı kadın .... tarihli cevap dilekçesi ve .... tarihli cevap dilekçesi ile yoksulluk tazminatı isteminde bulunmuş olup, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği ve yasal gerekliliğe aykırı olarak bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması bozmayı gerektirdiği-