Şikayetin, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İİK. mad. 142 uyarınca sıra cetvelinde üst sırada ya da aynı sırada pay ayrılmış olan alacaklılara husumet yöneltilmesi gerektiği- Şikayete konu sıra cetvelinde şikayet olunan şirketin alacaklı olduğu icra takip dosyasına pay ayrılmaması halinde, bu şirket aleyhine şikayette bulunmasında hukuki yarar bulunmayacağı ve mahkemece, şikayetin HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca dava şartı noksanlığından reddine karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, icra mahkemesince, sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi, yani, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarının gösterilmesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne (İİK. mad. 17) talimat vermesi gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında gerekçe tekrar edilmeden sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi, ancak, eda hükmü kurulmaması gerektiği-
Yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcı ile aynı şekilde yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden davalının tapu payı oranında sorumlu tutulması gerektiği-
Kural olarak yargılama giderlerinin, davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletileceği, bir davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, mahkemece, yargılama giderlerinin, haklı çıkma oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağı-
Alacaklının, İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı, 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin dava reddedilmiş olup takibe konu alacak miktarı, hacizli malların değerinden daha az olduğundan, davalı 3. kişi yararına bu miktar üzerinden hesap edilecek nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Kısmen kabul edilen davada kendini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmamasının ve tüm yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasının isabetsiz olduğu-
Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi, muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği- Dava konusu binanın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan, mahkemece tribleks binanın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin hatalı olduğu-
HMK'nın 331. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedeceği; davada her iki tarafın da kısmen haklı çıkması durumunda, mahkemenin, yargılama harç ve giderlerini, haklı çıkma oranına göre taraflar arasında paylaştıracağı; (HMK m. 326/2) davadaki haklılık oranının dava edilenin bir bölümüne göre değil, tamamına göre belirleneceği; Davada haklı çıkan taraf, davayı vekil vasıtasıyla takip etmiş ise, lehine vekalet ücretine hükmedileceği; davanın kısmen kabulü halinde, kabul edilen miktar için davacı, reddedilen miktar için de davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği -
Yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınacağı, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı- Mahkemece, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yargılama giderleri konusunda davalı aleyhine olacak biçimde fazla miktara hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davacı tarafça dava açılırken peşin yatırılmış olan peşin/nispi karar ve ilam harcının yargılama gideri olarak, aleyhine hüküm verilen davalı taraftan tahsiline hükmedilmemesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının dürüstlük kuralına uymayacağı-