Takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından açıkça itiraz edilmediğinin, senedin imzalanması sırasındaki şekil noksanlıklarının senedi sakatladığının ileri sürüldüğünün görüldüğü, buna göre adı geçen borçluların iddiası, senedin düzenlenme biçimi ile birlikte terekenin borca batık olduğuna yönelik borca itiraz niteliğinde olup, hal böyle iken mahkemece imza incelemesi yaptırılmasının sonuca etkili olmadığı-
Öğrenme ile itiraz süresinin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerektiği ve böyle bir durumda, öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresinin de bu tarihten başlayacağı-  Ödeme emrinin takip borçlusu yerine, borçlu ile isim benzerliği olan kişiye çıkarılması durumunda, şikayetçi borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, borçlu icra takip dosyasından fotokopi alsa bile itiraz süresinin işlemeye başlamayacağı ve borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gibi takip kesinleşmeden konulan hacizlere ilişkin şikayetin de süresiz şikayete tabi olduğunun kabulü gerektiği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun takibe dayanak bononun düzenlenme tarihinde tahrifat yapıldığı iddiasında bulunduğu, mahkemece; bu iddiaya ilişkin HMK'nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesinin yaptırılmasının gerektiği-
Kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptaline ilişkin davada; taraflar arasında kira sözleşmesine eklenen, imzası inkar edilmeyen protokol uyarınca düzenlendiği anlaşılan senetlerin, sunulması amacıyla davacıya uygun bir süre verilmesi, verilen süre içerisinde senetler ibraz edilmediği takdirde senetlerin ait olduğu aylara ilişkin ödemenin yapılmış olduğu kabul edilerek bu aylara ilişkin kira alacağı talebinin reddinin gerektiği, bununla birlikte; ibraz olunan protokolde, bedelsiz kullanım öngörüldüğüne göre, diğer aylara ilişkin kira alacağına hükmedilmesinin de doğru olmadığı-
Ödeme emri tebligatının muteriz borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunulmadığı, itirazın ise yasal beş günlük süreden sonra icra mahkemesine yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece başvurunun süresinde olmadığı kabul edilerek itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Ödeme emrinin, borca itiraz eden borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin olarak da bir şikayette bulunulmadığı görüldüğünden,mahkemece borçlunun başvurusunun süresinde olmadığı kabul edilerek itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
6762 sayılı TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresinin 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olduğu-
Borçlu keşidecinin, senedin teminat senedi olduğuna yönelik kişisel def'iyi (senet metninden bononun teminat olarak verildiği anlaşılmasa da) bono lehtarı olan alacaklıya karşı ileri sürebileceği- Alacaklı "bononun satım sözleşmesi kapsamında verildiğini" kabul etmekle birlikte bononun teminat amaçlı değil, "malın teslimi karşılığında verildiğini" beyan ettiğinden, bononun satım sözleşmesi kapsamında verildiği taraflar arasında çekişmesiz olup, bu hususun borçlu tarafından yazılı delille ispatına gerek bulunmadığı- Alacaklı tarafından düzenlenen faturanın üzerindeki ibareler ve alacaklı vekilinin borçluya gönderdiği cevabi ihtarnamede açıklamalar da gözetildiğinde, satım sözleşmesi kapsamında verildiği çekişmesiz olan bononun tanzim tarihi ve bedeli ile fatura tarihi ve miktarı aynı olup, faturada satım bedelinin eşit taksitler halinde ödeneceği kararlaştırıldığına göre senedin teminat amaçlı olarak alacaklıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği- Bunun için senet veya fatura üzerinde senedin satım sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine ilişkin bir kaydın bulunmasına gerek bulunmadığı- "Takibe konu bononun ön ve arka yüzünde teminat ibaresinin bulunmadığı, senedin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilmesi için neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça yazılması gerektiği, takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde bono olduğu" görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Borçlunun alacaklısı olduğu takip dosyasına giren para üzerindeki ilk geçerli haciz şikayet olunanın kesinleşen haczi olup, paylaşıma konu bedelin sıra cetveli tanzim edilmek üzere adı geçen alacaklıya ait takip dosyasına gönderilmesi ve sıra cetvelinin bu dosyadan düzenlenmesi gerektiği- Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipler bakımından 10 günlük kesinleşme süresi baz alınarak sıralama yapılması gerektiği-
Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerektiği- Borçlunun borcu kabul beyanında bulunduğu tarihe kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipler bakımından geçerli 10 günlük kesinleşme süresi eklenerek bulunan tarihin haczin kesinleşme tarihi olacağı- Davalının alacaklısı olduğu icra dosyasından konulan haczin kesinleşme tarihinin ise, ödeme emrinin tebliği ile başlayan 10 günlük ödeme süresinin sona erdiği gün olduğu-