«Ticari temsilci (mümessil)»in, bir «ticarethane veya fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müessese sahibi tarafından, işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak vekaleten imza koymak üzere, sarih veya zımni, kendisine izin verilen kimse» olduğu (BK. 449; şimdi; TBK. mad. 547); «ticari temsilci»nin, «iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun adına müessesenin amacına dahil olan bütün tasarrufları yapmak yetkisine sahip» olduğu (BK. 450/I), «ticari vekil»in, kambiyo taahhüdünde bulunabilmek için özel yetkiye sahip olması gerektiği halde (BK. 388; şimdi; TBK. mad. 504), «ticari temsilci»nin ise, böyle bir özel yetkiye sahip olmadan kambiyo taahhüdünde bulunabileceği—
Keşidecinin, «lehtarın, ciro imzasının cirantaya ait olmadığını» bildiremeyeceği (yani; keşidecinin, lehtarın ciro imzasına itiraz hakkı bulunmadığı)—
Ödeme (icra) emrinin Tebligat Kanununa uygun olarak tebliğ edilmiş olması halinde, borçlunun şahsına tebligat yapılmamış olsa dahi, mal beyanında bulunma yükümlülüğünün doğacağı–
Borçlunun, itiraz süresinin 5. günü saat 16.50’de adliye veznesine başvurduğu, ancak, «veznenin kapalı olduğu»ndan bahisle, harcın ertesi günü yatırılacağının (alınacağının) belirlenmiş olması halinde, -fiili imkansızlık nedeniyle harcın süresinde yatırılamadığı dikkate alınarak- itirazın süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği—
Ödeme emrinin yasal koşulları taşımadığından bahisle yapılan şikayetin süreye tabi olduğu—
İcra mahkemesince verilen «icra dairesinin yetkisiz olduğuna» ilişkin karar ile, -bu kararın kesinleşmesine kadar- alacaklının icra dosyasında işlem yapmasına fiilen imkan bulunmayacağından, zamanaşımının bu karar nedeniyle kesilmiş olacağı—
Takip hukukuna ilişkin şikayet niteliğinde olan «ihalenin feshi» istemi TTK’nun 662. maddesinde öngörülen «dava» niteliğinde olmadığından, bu başvurunun, zamanaşımını kesmemesi gerekirse de, ihalenin feshinin istenilmesi halinde, alacaklı takip dosyasından alacağını tahsil edemeyeceğinden -dolayısıyla bu konuda takip dosyasında yapacağı bir işlem bulunmadığından- fiili imkansızlık nedeniyle dava süresince, zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinin kabulü gerekeceği—
«Evinde haciz yapıldığını» Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede açıklamış olan borçlunun en geç bu tarihte hakkında yapılan takipten haberdar olmuş sayılacağı—
Borçlunun «takibe konu çek arkasında ciro imzasının bulunmadığı» yönündeki itirazının «borca itiraz» niteliğinde olduğu—