Kefilin, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile borcun ödenmesini üstlenmiş olması halinde, alacaklının asıl borçluya müracaat ve rehinleri satmadan önce kefil aleyhine takipte bulunabileceği ( Not: Yeni TBK. m 586/I de yapılan yeni düzenleme ile; alacaklının müteselsil kefil hakkında icra takibinde bulunmadan önce borçluya gönderdiği ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması gerekmektedir)-
HUMK. 193 (şimdi; HMK. 20) gereğince, yasal süresi içinde, icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmiş olması halinde, bu icra dairesinde yapılan ikinci takibin birinci takibin devamı niteliğinde olduğu ve zamanaşımı süresinin önceki takiple kesilmiş olacağı (buna karşın; önceki takip dosyasının HUMK. 193’deki (şimdi; HMK. 20'deki) yasal süreden sonra yetkili icra dairesine gönderilmesi halinde, bu icra dairesindeki ikinci takibin, yeni takip sayılması gerekeceği ve zamanaşımı süresinin bu takiple kesilmiş olacağı) —
Limited şirketlerde, şirket adına imza yetkisine sahip olanların şirket ünvanını tam olarak ilave etmeye mecbur olduğu; takipte borçlu olarak gösterilmiş olan kişinin şirket unvanının üzerine kendi ad ve soyadını yazmak suretiyle takip konusu senedi ciro etmiş olması halinde -senedi ayrıca kendi adına da ciro ettiği hususunda senette bir kayıt bulunmadığından- ciroyu imzasının limited şirket adına atıldığının kabulü gerekeceği, ancak; bu kişinin şirketin yetkili temsilcisi durumunda olmaması halinde, yapılan ciro şirketi bağlamayacağından, ciroyu imzalamış olan kişinin şahsen senet bedelinden sorumlu olacağı—
Bonoda «tanzim (düzenlenme) yeri» olarak -«B.Çekmece», «Siteler», «Yeni Bosna-İst.», «Pendik Sanayi Sitesi», «Özdere belgesi», «Karşıyaka», «Bahçelievler», «E.ler», «H.veliler (Köyü)», «Mamak», «Kavacık-İstanbul», «İkitelli-İst.», «Alaçatı Köyü», «Köksalan Köyü», «Dikme Köyü», «H....Köyü», «E.ler», «Çanıbaşı Köyü», «Şişli», «Bozköy» şeklinde- gösterilen yerler «idarî birim» niteliğinde olduğu için, düzenlenen senedin «bono» niteliğini taşıdığı—
Takip dayanağı senedin, temsil yetkisi bulunmayan kişi tarafından düzenlenmiş/ciro edilmiş olması halinde, senet bedelinden, bu kişinin kişisel olarak sorumlu olacağı (Temsil edilenin sorumlu olmayacağı)—
Borçlunun «takipten önce uygulanan» ve «takipten sonrası için uygulanması istenen» faiz oranına itiraz etmemiş olması halinde, takip öncesi için istenen faiz oranına göre hesaplanan faiz miktarı kesinleşmiş bulunduğundan, bunun değiştirilemeyeceği, ancak takipten sonra istenecek «avans faiz oranı» göre temerrüt faizi oranının icra müdürlüğünce kademeli olarak (dönem dönem değişen avans faiz oranlarına göre) faiz hesabının yapılması gerekeceği—
Borçluya birden fazla kez ödeme emri tebliğ edilmiş olması halinde, itiraz süresinin, «ilk tebliğ tarihi»nden değil, «son tebliğ tarihi»nden itibaren işlemeye başlayacağı-