Borçlunun ödeme emrine itiraz (şikayet) dilekçesinde, ayrıca «tebligatın usulsüzlüğünü» de ileri sürmüş olması halinde, icra mahkemesinin, öncelikle, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olup olmadığını -dolayısıyla; itirazın (şikayetin) süresinde olup olmadığını- araştırması gerekeceği—
Senet kaşesi üzerinde bulunan ikinci imzanın, imza sahibinin senette yer alan borçtan şahsen sorumlu kılacağı—
Takip dayanağı senedin, temsil yetkisi bulunmayan kişi tarafından düzenlenmiş/ciro edilmiş olması halinde, senet bedelinden, bu kişinin kişisel olarak sorumlu olacağı (Temsil edilenin sorumlu olmayacağı)—
Takip talebinde adı yazılı olan borçluya, adının yazılı olmadığı ödeme emri gönderilmesi halinde bu durumun maddi bir hatadan kaynaklandığı ve hatanın her zaman düzeltilebileceği benimsenerek, takip iradesini sürdüren alacaklıya karşı borçlunun yapacağı itirazın mahkemece -itiraz hakkı doğmadığından bahisle reddedilmeyip- incelenmesi gerekeceği-
Haciz ve muhafaza talebi ile -gerekli masrafların da yatırılmış olması koşulu ile- zamanaşımının kesilmiş olacağı—
Gerçek borçlu hakkında yapılan takipte çıkarılan ödeme emrinin isim benzerliği nedeniyle aynı ismi taşıyan başka bir borçluya tebliğ edilmesi halinde, bu borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesince «takibin iptaline» değil «ödeme emrinin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
Borçlunun eşinin, haciz sırasında hazır bulunmasının ve borçlu vekilinin, icra dosyasına vekaletname ibraz etmiş olmasının, ödeme emrinin borçlu tarafından öğrenilmiş olması sonucunu doğurmayacağı—
«Bonolardaki ikinci imzaların kooperatifi temsile yetkili kişilerce atılmadığı» yönündeki itirazın «borca itiraz» niteliğinde olduğu—
«Takip dayanağı senette, şirketi ilzam edecek, şirket nam ve hesabına atılmış bir imzanın bulunmadığı» şeklindeki itirazın «imza itirazı» olduğu—