Senedin düzenlendiği tarihte tedavülde olmayan para birimi (YTL) olarak düzenlenen senedin, takip tarihinde (YTL)’nin tedavülde olması halinde senedin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği—
Limited ortaklıklarda, ortaklar kurulunun kararı ile tayin edilen şirket müdürünün temsil ve ilzama yetkili olup, bu müdürün imzaladığı bononun -TTK. 540-542 uyarınca- limited ortaklığı bağlayacağı—
Zorunlu şekil koşulunu -örneğin «tanzim tarihi»ni, «tanzim yeri»ni- taşımadığı için bono sayılmayan senedin, on yıllık zamanaşımına tâbi olduğu—
İcra mahkemesince "takibin yazıldığı icra dairesinin yetkisizler' konusunda verilmiş olan karara karşı temyiz (ve karar düzeltme) süresi geçtikten sonra, kararın kesinleşmesi üzerine, on gün içinde dosyanın "yetkili icra dairesine gönderilmesi"nin talep edilmesi gerekeceği, eğer bu süre geçtikten sonra böyle bir talepte bulunulmuşsa, ilk takip açılmamış sayılacağından, dosyanın gönderildiği icra dairesine yeniden harç yatırılarak borçluya yeni ödeme emri gönderilebileceği (ve borçlunun "şikayeti" ya da "itirazı" üzerine durumu öğrenen icra mahkemesince re'sen "ilk takibin açılmamış sayılmasına" karar verilmesi gerekeceği)-
Borçluya gönderilen ödeme emrinde -«takip talebine» ve «senet aslına» aykırı biçimde- alacaklının adının yanlış gösterilmiş olmasının «takibin iptaline» değil, «ödeme emrinin» iptaline neden olacağı—
Alacaklının kanunî süresi içinde (İİK. mad. 106) satış istemesine rağmen ihalenin -örneğin; alıcı çıkmaması nedeniyle- gerçekleşmemesi halinde alacaklının önce «satış talebi»nin ve tapuya haczin konulmasından itibaren iki yıl geçince de «haciz»in düşeceği (bu hacze artık sıra cetvelinde pay ayrılamayacağı)—
Senedin alacak miktarını gösteren kısımda değişiklik (tahrifat) yapılmış olması halinde senedin değişiklik yapılmadan önceki miktarına göre geçerliliğini koruyacağı (yani alacaklının tahrifatsız olan kısım için takipte bulunabileceği)—
Borçlunun takip konusu alacak için haricen PTT havalesi ile yaptığı ödeme sırasında, takip dayanağı bonolara atıf yapılmamış ise, ödenen miktarların takiple uyumsuz olduğu ve alacaklının ödemeyi kabul etmediği de dikkate alınarak borçlunun “ödeme iddiası”nın reddedilmesi gerekeceği-
Bononun «yetkili icra dairesi»ni gösteren kısmının sonradan doldurulmuş olmasının -bu kısmın anlaşmaya aykırı doldurulduğu borçlu tarafından (yazılı olarak) kanıtlanmadıkça- bonodaki yetkili icra dairesinin geçerliliğine etkili olmayacağı- (Not: 6100 s. HMK.'nun 17. maddesindeki yeni düzenlemeyle tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu ve aksi kararlaştırılmadıkça takibin sadece burada yapılabileceği)-
“Zamanaşımına uğrayan bonoya dayalı tazminat davası”nda, davacı-alacaklının,davalı-borçlu ile arasındaki temel ilişkiyi,tanık dahil her türlü delille kanıtlayabileceği-