Borçlu tarafından vekiline açıkça çek düzenleme yetkisi verilmiş olması halinde,çekin “vekaleten” imzalandığı yazılmamış olsa bile,vekalet verenin,düzenlenen çekin bedelinden sorumlu olduğu-
Borçlunun açtığı menfi tesbit davasının, takip konusu senedin/çekin bağlı olduğu zamanaşımını keseceği, ancak davaya bakan mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olması halinde, açılmış olan dava yok hükmünde olacağından, zamanaşımının da kesilmemiş (takip konusu senedin/çekin zamanaşımına uğramış) olacağı-
Zamanaşımının, hangi borçlu hakkında gerçekleşmişse, o borçlu hakkında hüküm ifade edeceği-
Bono metni dışında ,bonoya eklenen kelimelerin keşideci tarafından paraf edilmemiş olması halinde yok hükmünde olacağı(keşideciyi bağlamayacağı)-
Bononun ön yüzüne atılan ikinci imzanın “aval” olarak değerlendirilmesi gerekeceğinden, takip konusu senedi düzenlemiş olan ve şirket kaşesi dışında senet üzerine ayrıca atılmış olan ikinci imzanın senedi düzenleyen şirket temsilcisinin şahsi sorumluluğunu gerektireceği-
Senedin tasdikli örneğinin, ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmemiş olması halinde, yedi gün içinde yapılacak şikayet sonucunda, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Çekin, ”keşide yeri”nin bulunduğu icra dairesinde takip konusu yapılabilmesi için, borçlunun “takip zamanında” orada bulunmasının zorunlu olmadığı-