İcra takibinin, takip konusu bonoda “yetkili yer” olarak öngörülen yerde yapılabileceği; kambiyo senetlerine bağlı borçlar “götürülecek borçlar”dan olmadığından, alacaklının kendi ikametgahının bulunduğu yerde takip konusu yapılamayacağı-
Adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından “taraf ehliyeti” de bulunmadığı,icra takibinde adi ortakların ayrı ayrı gösterilmesi ve ayrı ayrı ödeme emri gönderilmesi gerekeceği-
Bononun ön yüzüne atılan ikinci imzanın “aval” olarak değerlendirilmesi gerekeceğinden, takip konusu senedi düzenlemiş olan ve şirket kaşesi dışında senet üzerine ayrıca atılmış olan ikinci imzanın senedi düzenleyen şirket temsilcisinin şahsi sorumluluğunu gerektireceği-
Bononun üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra da “kambiyo senedi” sayılacağı ve genel haciz yolu ile takibe konu edilmesi halinde de zamanaşımı süresinin uzamayacağı-
Alacaklının, yetki itirazının kesinleşmesinden sonra HMUK mad. 19'de (şimdi; HMK. mad. 20/I'de) öngörülen 10 günlük süreden (şimdi;iki hafta) sonra “takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine istenmiş olması halinde” mahkemece doğrudan takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Bononun ön yüzüne keşidecilerin imzaları dışında atılan her imzanın aval niteliğinde olup, aval veren borçlunun, diğer borçlu şirket ile birlikte söz konusu borçtan, müteselsilen sorumlu olacağı-
Adi ortaklığın bireyleri olan her iki şirketin de takipte gösterilmesi doğru ve yerinde ise de,ortakların ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumlu olabilmeleri için,ortaklık adına temsilci ortağın kambiyo yoluyla borçlanabilmesi için,bu ortağa açıkca “ortaklık adına kambiyo senedi düzenleme yetkisi”nin verilmesine bağlı olduğu-