“Muacceliyet sözleşmesi” kapsamında kaldığı için vadesi gelmemiş sayılan bononun takip konusu yapılması halinde mahkemece borçlunun bu konudaki şikayetinin kabul edilerek “takibin iptaline” karar verilmesi halinde, ayrıca alacaklı aleyhine inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilemeyeceği-
Adi ortaklık sözleşmesinde, ortaklığı her üç ortağın atacakları müşterek imza ile temsil edebileceklerinin kararlaştırılmış ve ortaklardan birinin hissesini diğer iki ortağa devretmiş olması halinde, bu iki ortaktan sadece birisinin imzasını içeren çekten dolayı, adi ortaklığın sorumlu olmayacağı-
“Ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu” icra mahkemesine şikayet yoluyla bildirmiş olan borçlunun bu şikayet sonucunda verilecek kararın kesinleşmesi beklendikten sonra, ödeme emrine itirazın 5 günlük süre içinde olup olmadığının saptanması gerekeceği-
Şikayet süresinin son gününün hafta sonu tatiline rastlaması halinde şikayet/itiraz süresinin geçip geçmediğinin bu husus gözönünde bulundurularak saptanması gerekeceği-
“Ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte borçlunun yurtdışında olduğu” iddia edilerek, yapılan tebligatın usulsüz olduğu belirtilip “tebliğ tarihinin düzeltilmesi”nin istenmiş olması halinde, icra mahkemesince duruşma açılarak, borçlunun yurtdışına giriş-çıkış tarihlerinin araştırılarak, varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılmış olan icra takiplerinde yetkiye itirazda bulunulması üzerine, icra mahkemesince “icra dairesinin yetkisizliğine” karar verildikten sonra, artık aynı yerde icra dosyasından herhangi bir işlem yapılamayacağı-
“Tahrifat iddiası”nın, borca itiraz niteliğinde olduğu-
Bonoda “yazı” ve “rakam” ile gösterilen iki bedel arasında fark bulunması halinde yazı ile gösterilen miktara itibar edileceğinden; rakamla gösterilen miktara göre takipte bulunan alacaklının “ağır kusurlu” sayılarak, borca itirazında haklı çıkan borçlu yararına, takibin iptal edilen kısmı üzerinden tazminata da hükmedilmesi gerekeceği-