Borçlunun birden fazla olması halinde, bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabileceği ve bu durumda diğer borçlunun yetki itirazında bulunamayacağı; ancak bu hükmün yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali için olduğu (İcra takibinde, birden fazla borçlu bulunması halinde, bunlardan birinin ikametgahının bulunduğu yerde ( ve onun için genel yetkili icra dairesinde) takipte bulunulabileceği, borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde bu hükmün uygulanamayacağı)-
Hakkında “bir yıl süreyle” iflasın ertelenmesine karar verilmiş olan borçlu hakkında erteleme kararından sonra yapılmış olan icra takiplerinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, ”taraf ehliyeti”de bulunmadığı; adi ortaklık adına çıkartılan ödeme emrinin de geçerliliği bulunmadığı-
Vekile verdiği vekaletnamede “emre muharrer senetler imzalama yetkisi” vermiş olan kişinin, vekilin düzenlediği emre muharrer senetlerden (bonolardan) sorumlu olacağı-
Borçlunun açtığı “menfi tesbit davası”nın dava/takip konusu alacağın bağlı olduğu zamanaşımını kestiği hallerde, menfi tesbit davasının sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı-
Borçlu şirketin “takip konusu çekteki imzaların şirket yetkililerine ait olmadığını” belirtmiş olması halinde “borca itiraz” etmiş sayılacağı-
Borçlunun takip konusu senede mahsuben yaptığı ödemelerinin, BK.’nun 84. maddesi (şimdi; TBK. mad. 100) çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği-
Borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa dahi, alacaklının uyuşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece, borçlunun şikayet ve itiraz hakkının bulunduğunun kabulü gerekeceği-