Borçlu tarafından “takip konusu bono aslının icra kasasına alınmamış olduğu”na ilişkin şikayetin, yedi günlük süre içinde yapılması gerekeceği-
Keşideci tarafından vekile, açıkça “çek” düzenleme yetkisi verilmiş olması halinde, çeklerin “vekaleten imzalandığı” çek üzerinde belirtilmemiş olsa dahi, vekalet verenin bu çekten dolayı sorumlu olacağı-
Vekile verilen vekaletnamede açıkça “çek düzenleme yetkisi”nin verilmiş olması halinde, vekilin düzenlediği çekten, vekalet veren borçlu şirketin sorumlu olacağı-
Kendisine “kambiyo senedi düzenleme”,”kambiyo taahhüdünde bulunma” yetkisi verilmemiş olan ticari vekilin, vekalet veren şirket adına bono-çek düzenleyemeyeceği-
Takip dayanağı senette “tanzim tarihi” bulunmadığından, senedin “bono” sayılamayacağı; bu durumda üç yıllık değil on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
“Ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu” icra mahkemesine şikayet yoluyla bildirmiş olan borçlunun bu şikayet sonucunda verilecek kararın kesinleşmesi beklendikten sonra, ödeme emrine itirazın 5 günlük süre içinde olup olmadığının saptanması gerekeceği-
“Takip alacaklısının (hamilin) kötü niyetli olduğu, senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği” iddia edilip, takip hukuku açısından geçerli bir (yazılı) belge ile kanıtlanmadıkça, keşidecinin lehtara ve diğer ilgililere karşı kişisel def’ileri, menfi tesbit davasında taraf da olmayan takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği-