Davalı aleyhine yürütülen icra takibinde icra müdürü olarak görev yapan davacı, davalının "görevi kötüye kullandığından" bahisle kendisini savcılığa şikayet ettiğini, bu yüzden soruşturma geçirdiğini ancak hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirterek, haksız şikayet nedeniyle uğradığı manevi zararın tazmini istemişse de, davalının şikayet hakkını yasal sınırlar içinde kalarak kullandığından davanın reddi gerektiği-
Haksız şikayete dayalı manevi tazminat istemi-
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemi-
Davalının işlettiği tatil köyünde davacıların konakladığı dönemden kısa bir süre sonra yapılan denetimlerde sağlığa zararlı, son kullanma tarihi geçmiş ve menşei de tespit edilemeyen et ürünleri ve bu arada ayrıca domuz etinin de tespit edildiği görüldüğünden, davacıların kaldıkları dönemde kendilerine de bu etlerden yedirildiği kanaatiyle açtıkları manevi tazminat isteminin kabulü gerekeceği- Hakimin, hem tüketici hukukunu ve hem de açıkça atıf yapılan diğer yasal düzenlemeleri gözeterek, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tayin eyleyeceği; hususi zararı da nazara alarak cismani zarara uğrayan kimseye manevi zarar namıyle adalete uygun tazminat verilmesine karar verebileceği-
Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemi-
Haksız fiile dayalı manevi tazminat istemine ilişkin davada, davalının, davacıya yönelik basit yaralama eylemi ve davacının yaralanma derecesi dikkate alınarak, davacı yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesinin gerektiği-
Dava konusu haberde, dava dışı kimse hakkında yürütülen soruşturma kapsamında alınan savunmasına dayanılarak haber yapılması, ortaya konulanın görünür gerçeğe uygun olması, yayının haber verme hürriyeti kapsamında kalması halinde, kişilik haklarının saldırıya uğradığından söz edilemeyeceği ve davalının da manevi tazminat ile sorumlu tutulamayacağı-
Hakaret eylemine dayalı manevi tazminat isteminde, yargıcın, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerekeceği-
Manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacı her ne kadar, davalı ile vekili olduğu alacaklı arasında yapılan görüşmede, kendisinin "hırsızlıkla suçlanarak evrak çalan kişi durumuna düşürüldüğünü" iddia ederek eldeki davayı açmışsa da, davalının evrakların bulunmayışıyla ilgili şüphelerini dile getirdiği, bu işten menfaati olanın görüştüğü kişi olan alacaklı olduğunu, kimseyi suçlamadığını, ancak yarar sağlayanın kendisi olması nedeniyle olağan şüphelerini dile getirerek şikayet hakkını kullanacağını belirttiği, görüştüğü dava dışı alacaklının da davalıyı suçlamalarla ilgili olarak yönlendirdiği anlaşıldığından, davanın reddedilmesi gerektiği-