TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - IV. Özel durumlar > Madde 58 - 3. Kişilik hakkının zedelenmesi
Hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Davacının talebi nazara alınmadan ve hangi tarihteki kur oranlarının uygulandığı da anlaşılmaksızın istenebilecek bedelin TL karşılığına hükmedilmesinin hatalı olduğu, alacağın muaccel olduğu tarihe kadar hesabın niteliğine göre işleyecek faize, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren ise 3095 s. K. uyarınca belirlenecek faize hükmedilmesi gerektiği- Davalı banka hesabındaki paranın diğer davalı banka çalışanının usulsüz işlemleri ile çekilmesi ile davacının kişilik haklarına tecavüzün bulunduğu sonucuna varılamayacağı-
BK mad. 58 uyarınca, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin malikinin, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan dolayı sorumlu olduğu, bu maddedeki sorumluluğun, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk hali olduğu, özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunmasının zorunlu olmadığı, bu gibi hallerde, zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulu gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca subjektif koşula diğer anlatımla kusura ihtiyaç olmadığı, özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durumun böyle olduğu- Zararın, ihmalden de kaynaklanabileceği ve ihmali yapanın sorumlu olacağı-
Çocuk sahibi olmak istemeyen ve bu sebeple ameliyat olmasına rağmen çocuk sahibi olan davacı lehine manevi tazminata hükmedilirken hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalınması, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesinin, olayın vehametinin, davalıların kusurunun, istek sahibinin toplumdaki yerinin, kişiliğinin, hassasiyet derecesinin gözetmesi gerektiği-
Bir dava için birden fazla yetkili mahkeme (genel ve özel) varsa davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu; davacının davayı bu mahkemelerden hiç birinde açmayıp yetkisiz bir mahkemede açması durumunda ise yetkili mahkemeyi seçme hakkının davalıya geçeceği-
Hakimin manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olması gerektiği- Ecrimisilin, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğinde olduğu-